20. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1928 Karar No: 2020/111 Karar Tarihi: 07.01.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/1928 Esas 2020/111 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 37. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucu, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği ve mahkum olduğu belirtilmiştir. Ancak, daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında ikinci suçu işlemesi nedeniyle, kovuşturma şartının ortadan kalkması sebebiyle davanın düşmesine karar verildiği ifade edilmiştir. Yargılama sürecinde yapılan araştırmalarda, sanığın adli sicil kaydı ve hakkında açılan diğer davalara ilişkin UYAP çıktısı dosyaya konulmadığından, yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın durumunun 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla değişik TCK'nın 191. maddesi hükümlerinin karşılaştırılarak belirlenmesi gerektiği, ancak bu yapılmadan hüküm kurulduğu ifade edilmiştir. Son olarak, sanığa verilen çağrı davetnamesine uymaması nedeniyle mahkumiyetine karar verilmesi ise, kanuna aykırı olarak
20. Ceza Dairesi 2017/1928 E. , 2020/111 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İZMİR 37. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunduğundan; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin belirlenmesi için sanığın adli sicil kaydının, hakkında açılan davalara ilişkin UYAP çıktısının dosyaya konulması ve ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü kanalıyla araştırma yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması, 2-Kabule göre; a-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin bir bütün halinde ayrı ayrı değerlendirilip karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe kanun tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, bu nitelikte bir karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması, b-Hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığa İzmir Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 08/11/2013 tarihli çağrı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede herhangi bir başvuru yapmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 07/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.