5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2093 Karar No: 2020/9266 Karar Tarihi: 27.02.2020
Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/2093 Esas 2020/9266 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Metin Anıl isimli kişi zimmet suçundan mahkum edilmiştir. Ancak TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonrası infaz sırasında bu durumun nazara alınması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararında sanığın sübutu kabul edilen kullanma zimmeti eylemi dışında sübuta ermeyen diğer zimmet eylemlerine de gerekçeli kararda yer verildiği belirtilmiştir. Sanık hakkında TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen suç neticesinde ceza verilmiş ve aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması sırasında kullanmaktan yasaklanması kararlaştırılmıştır. Ancak TCK'nın 53/5. maddesinin uygulanmamasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle 5237 sayılı TCK'nın 53/5. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır ve hüküm bozulmuştur. Hükmün bu hususu dışında usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri: TCK'nın 53/1-a ve 53/5. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 53/5. maddesi.
5. Ceza Dairesi 2016/2093 E. , 2020/9266 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Zimmet HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz sırasında nazara alınması mümkün görülmüş, hakkındaki kamu davasının düşmesine dair hüküm 06/11/2014 tarihli bozma ilamımız öncesi kesinleşen sanık Metin Anıl"ın ismine gerekçe ve karar başlığında yer verilmesi yazım fazlalığı kabul edilmiş, sanığın sübutu kabul edilen kullanma zimmeti eylemi dışında sübuta ermeyen diğer zimmet eylemlerine de gerekçeli kararda yer verilmiş ise de; gerekçeli kararın devamında bozma ilamı doğrultusunda kullanma zimmetine konu 20.000 TL"nin nemasının bilirkişi marifetiyle hesaplattırıldığı ve hesaplattırılan nema miktarı üzerinden kullanma zimmeti suçundan ceza tayin edildiğinin belirtilmesi, lehe yasa karşılaştırmasının usulünce yapılmaması ise temel cezanın alt sınırdan tayini, artırım ve indirimlerin ise en lehe oranlar üzerinden yapılması halinde dahi 765 sayılı Yasanın açıkça aleyhe sonuç doğurması karşısında sonuca etkili görülmemiş, yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması sırasında kullanmaktan yasaklanmasına karar verilen hak ve yetkilerin yer aldığı bent numarası gösterilmeden yazılı şekilde ""kamu görevi üstlenilmesinden yasaklanması"" şeklinde sınırlı uygulama yapılması ise aleyhe temyiz olmadığı gibi CMUK"nın 326/son maddesine aykırı olacak şekilde TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanması sebebiyle bozma nedeni yapılmamış, 04/06/2001 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 01/01/1998 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışı olarak görülmüş, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak
oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 20/09/2011 tarihli ve 2011/5-104 Esas, 2011/183 sayılı Kararında belirtildiği üzere, TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmamasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu nazara alındığında, 16/01/2012 tarihli hükme yönelik sanık aleyhinde bir temyiz talebi bulunmadığı halde yazılı şekilde CMUK"nın 326/son maddesine aykırı olacak şekilde 5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının hak yoksunluğu uygulanmasına ilişkin "Sanık kamu görevinin üstlenilmesinin meydana getirdiği nüfuzu kötüye kullanarak bu eylemi gerçekleştirdiğinden TCK 53/5 md gereğince cezanın infazından sonra işlemek kaydıyla takdiren ceza süresinin yarısı oranında Bir Yıl Üç Ay müddetle kamu görevi üstlenmesi ve bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına."" şeklindeki 8. paragrafının hüküm fıkrasından tamamen çıkarılması suretiyle eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 27/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.