
Esas No: 2015/9186
Karar No: 2017/6921
Karar Tarihi: 17.10.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/9186 Esas 2017/6921 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İncelenen dava dosyasında, davacıya, ortağı olduğu dava dışı limited şirketin 2005/11-2006/12 dönemleri ve arasına ilişkin prim borçları nedeniyle ödeme emri gönderildiği, söz konusu borç miktarın davacının şirketteki hissesi oranında hesaplanıp hesaplanmadığının belirtilmediği, davacının 05.03.2004-14.11.2008 tarihleri arasında şirketin ortağı olduğu, davacı vekilince, söz konusu ödeme emrinde borcun tamamı istenildiğinden (hisse nispetinde hesaplama yapılmadığından) ödeme emrinin tamamının iptalinin istenildiği, mahkemece, ödeme emri numarası ve miktar belirtilmeksizin, davacının borcun %50 sinden sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti ile bu kısma isabet eden kısım yönünden davanın kabulüne ve reddedilen %50 kısımlık yönünden haksız çıkma tazminatına karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Dava dosyası incelendiğinde, mahkemece her ne kadar yukarıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuş ise de, davacıya gönderilen ödeme emri belirtilmek suretiyle, söz konusu ödeme emrinin hisse oranında mı yoksa borcun tamamı hakkında mı düzenlenip düzenlenmediği davalı Kurumdan sorularak belirlenmeli, tamamı hakkında düzenlenmiş ise, davacının bu dönemdeki hisse oranı nispetinde hesaplama yapılmak suretiyle, kabul ve redde ilişkin miktarlar ile haksız çıkma tazminatı infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde belirlenip hüküm kısmında gösterilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
./..
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.