23. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4493 Karar No: 2013/5744 Karar Tarihi: ...09.2013
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/4493 Esas 2013/5744 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2013/4493 E. , 2013/5744 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen ilk sıra cetvelinin itirazları üzerine iptal edildiğini, aynı bedelin dağıtımı için düzenlenen ikinci cetvelde üst sıraya alınan davalının alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığını ve alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla oluşturulduğunu, dava dışı borçlunun muvazaalı olarak borcu kabul ettiğini ve araca haciz konulmasına muvafakat ettiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile davalıya ayrılan payı kendisine ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı alacaklının alacağının varlığını bono dışında başka yazılı delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalıya ayrılan paydan alacağı kadarının davacıya bakiye kısmın davalıya ödenmesine dair verilen kararın, taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizce; davalının temyiz itirazlarının reddi ile davacının temyiz itirazı yönünden, davanın niteliği gereği kısmen red kararı verilemeyeceği ve bu kapsamda yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, davacı alacağından arta kalan tutarın davalıya bırakılması, davanın reddi anlamında olmayıp, davalı ile borçlunun alacaklılardan mal kaçırmasına ilişkin olduğu benimsenen tasarrufun üçüncü kişiler bakımından ancak alacak tutarı ile sınırlı biçimde etkisini doğuracağı ilkesinden hareketle bakiye kısım yönünden davanın reddi ile buna ilişkin olarak yasal sonuçlara karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulü ile davalıya ayrılan paydan davacı alacağının ödenmesine, bakiye kısmının davalıya bırakılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken onama harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.