1. Ceza Dairesi 2011/6020 E. , 2011/4568 K.
"İçtihat Metni"
TEBLİĞNAME : 1-B/2011/184206
MAHKEMESİ :Kayseri Birinci Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO :09.02.2011- 2011/166
SUÇ :
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17.04.2011 tarih ve 2011/4343/19861 sayılı kanun yararına bozma talebi doğrultusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.06.2011 tarih 2011/184206 sayılı talepnamesiyle Kayseri Birinci Ağır Ceza Mahkemesinin iddianamenin iadesini ilişkin karara karşı yapılan itiraz üzerine Kayseri İkinci Ağır Ceza Mahkemesince kabulü yerine reddine karar verilmesinin 5371 sayılı CMK. 170/2-3, 174/1 maddelerine aykırı olduğu Cumhuriyet Savcısının soruşturma sırasında zorunlu delilleri topladıktan sonra dava açmış olduğundan, Cumhuriyet Savcılığınca yapılacak başka soruşturma işlemi kalmadığından 5271 sayılı Yasanın 309/1 maddesi gereğince Kayseri İkinci Ağır Ceza Mahkemesinin 09.02.2011 tarih 2011/166 müteferrik sayılı kararının bozulması talep ve ihbar edilmiştir.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
I- Olay;
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, belediye hudutları dahilinde seyyar satışın yasaklanmasına ilişkin karar alındığı, bu kararın uygulanması için belediye zabıta görevlileri ve Kayseri Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memurlarının görevlendirildikleri. Maktul Mustafa Tenbel 09.06.2009 tarihinde saat 18.30 sıralarında eşi Şefika Tenbel ile birlikte Kayseri İli, İldem mahallesi Kayseri-Sivas karayolu üzerinde seyyar karpuz satışı yaptıkları, görevli ekibin maktulden seyyar satış tezgahını kaldırılması istenerek idari para cezası tutanağı düzenledikleri bu nedenle maktul ile zabıta görevlileri arasında tartışma çıktığı, olay yerinde bulunan polis memuru Hacı Mehmet Sarı’nın 155 aracılığıyla destek kuvvet istediği, bölge trafik ekibinde görevli polis memurları Şaban Yazıcı ve Kazım Ekici’nin olay mahalline geldikleri, bu memurların maktule ait aracın evraklarını kontrol ettikten sonra kendi görevleri ile ilgili bir durum olmadığı gerekçesiyle olay mahallinden ayrıldıkları, maktul ile zabıta görevlileri arasındaki tartışmanın devam ettiği, bu sırada zabıta görevlilerinin müştekiyi darp ettiği, daha sonra cezai işlem uygulamadan olay yerinden ayrıldıkları, maktulün tezgahının başında kaldığı, bir süre sonra oğlu Adem’in gelerek babasıyla sohbet ettiği ve ayrıldığı, daha sonra maktulün fenalaşarak yere düştüğü yakınları tarafından hastaneye kaldırıldığında yolda vefat ettiğinin anlaşıldığı, Adli Tıp Uzmanı tarafından yapılan otopsi sonucu maktulün harici muayenesinde, burun kökünden burun ucuna doğru uzanan 5x1,5 – 2 cm. ekimoz, sol zigomatik bölgede 1x1,5 cm.lik ekimoz bulunduğunun tespit edildiği, kesin ölüm sebebinin belirlenemediği, bu nedenle İstanbul Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesine sevk edildiği, bu daire tarafından düzenlenen rapora göre; ölümün kalp-damar hastalığı sonucu gerçekleştiğinin belirlenmesi üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara yapılan itiraz üzerine Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesinin 11.01.2010 tarih ve 2010/14 değişik iş sayılı karar ile itiraz kabul edilerek takipsizlik kararının kaldırıldığı, yeniden soruşturmaya başlanıldığı, soruşturma savcılığınca ölüm nedeninin tekrar tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulundan rapor alındığı, bu rapora göre maktule yönelik eylemin kasten yaralama olarak kabulü halinde yaralama eylemi ile ölüm olayı arasında illiyet bağının bulunduğuna ilişkin görüş bildirildiği, bu rapor doğrultusunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca 09.11.2010 tarih 2010/523 sayılı iddianame ile şüphelilerin TCK.nun 87/4 maddesi gereğince cezalandırılmaları için Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açılmıştır.
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.11.2010 tarih 2010/252 sayılı kararı ile şüphelilerin olay sırasında bulundukları yerlerin ayrı ayrı tespit edilip maktulün ölümüyle sonuçlanan olayda maktule yönelik hangi şüphelinin eylemi gerçekleştirdiğinin tespit edilip dava açılması gerektiği gerekçesi ile CMK.nun 174/1 maddesi gereğince iddianame iade edilmiştir. İade kararına karşı Cumhuriyet Savcısının süresi içinde yapmış olduğu itiraz Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.12.2010 tarih 2010/366 sayılı kararıyla ret edilerek hüküm kesinleşmiştir.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca kesinleşen karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden talepde bulunmuş ise de bu talep yerinde görülmeyerek dosya geriye çevrilmiştir. Soruşturma savcılığınca olayla ilgili bilgisi olduğu tespit edilen iki tanığın beyanı alındıktan sonra, 26.01.2011 tarih 2011/41 sayılı iddianame düzenlenmiş ise de bu iddianamede aynı şekilde Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 31.01.2011 tarih 2011/16 sayılı kararla iade edilmiş olup, yapılan itiraz Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.02.2011 tarih 2011/66 sayılı kararıyla ret edilerek kesinleşmiştir.
II- Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı ile Kayseri 1 nolu Ağır Ceza Mahkemesi arasında soruşturmanın eksik yapılıp yapılmadığı, düzenlenen iddianamenin CMK. hükümlerine uygun olup olmadığına ilişkindir.
III- Hukuksal değerlendirme:
CMK. 170/1. maddesi gereğince, “kamu davası açma görevi Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir”, aynı maddenin 2. fıkrasında ise “soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenler.”
CMK. 170/3 maddesi ise iddianamede bulunması gereken şekil şartları gösterilmiştir. Yüklenen suçu oluşturan olaylar mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanacağı aynı maddenin 170/4 maddesinin emredici hükmü olduğu, CMK. 174/1 maddesi gereğince “mahkeme tarafından iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren 15 gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle 170. maddeye aykırı düzenlenen suçun, sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen…” iddianame iade edilir.
CMK.nun 174/2 maddesi gereğince suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
Her ne kadar CMK. 190/1 maddesi gereğince açılan kamu davalarının bir celsede bitirilmesi ancak zorunlu hallerde davanın makul sürede sonuçlandırılmasını olanaklı kılacak şekilde duruşmaya ara verilebileceği düzenlenmiş ise de, soruşturma aşamasında toplanan deliller ile kovuşturma aşamasında toplanması gereken deliller toplandıktan sonra mahkeme heyetince değerlendirilip bir sonuca varılmasının gerekeceği, iddianamenin şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği, toplanan delillere göre kamu davası açılması için yeterli kanaat oluşması nedeniyle şüpheliler hakkında Cumhuriyet Savcısı tarafından iddianame düzenlendiği. CMK. 174/1 maddesi gereğince mahkemece iade kararı verilecekse hangi delillerin toplanması gerektiğinin kararda açıkça belirtilmesinin gerekeceği, somut olayda tüm delillerin toplandığı, eylemin vasıflandırılmasının Cumhuriyet Savcısı tarafından yapıldığı, delillerle şüpheliler arasında kurulan ilişkinin iddianamede gösterildiği, soruşturma aşamasında toplanan deliller ile yargılama aşamasında toplanabilecek delillerin değerlendirilip bir sonuca varılmasının görevinin mahkemeye ait olduğundan, iddianamenin iadesine ilişkin kararın yukarıda açıklanan hükümlere aykırı görüldüğünden, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin itiraz üzerine vermiş olduğu kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
IV- Sonuç ve karar:
Bu nedenlerle:
Olay ile ilgili Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca toplanması gereken tüm deliller toplanıp CMK. 170. maddedeki esas ve şekil şartlarına uygun şekilde iddianame düzenlendiği, suçun vasıflandırılmasından dolayı iddianamenin iade edilemeyeceği gözetilmeksizin Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2011 tarih 2011/16 sayılı karara karşı itirazın kabulü yerine reddine ilişkin Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.02.2011 tarih 2011/166 müteferrik sayılı kararın usul ve yasaya aykırı görüldüğünden 5271 sayılı CMK. 309 maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın mahalli mahkemesine iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (TEVDİİNE) 18.07.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.