Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalılar (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin  kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Uyuşmazlık, 3.kişinin takip hukukuna dayalı istihkak davasıdır.
Dava konusu hacizler 10.03.2006 tarihinde borçlunun yüzüne karşı 3.kişinin yokluğunda gerçekleştirilmiştir. Bu durumda İİK’nun 97/a maddesi öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır.Davacı 3.kişi, dinlenen davacı ve davalı tanığı anlatımlarına göre borçlunun akrabasıdır.Haciz adresi davacı 3.kişi adına borcun doğumundan hatta her iki icra dosyasının da takibinden sonra 29.06.2005 tarihinde vergiye kaydedilmiştir.Takipten sonra haciz adresine ilişkin resmi kayıtların borçlunun akrabası  olan davacı 3.kişi adına oluşturulması, alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemlerdendir.İş yerinde eylemli olarak bulunan ve çalışan kişi borçlu olduğundan  istihkak iddiasının samimi ve inandırıcı olmadığı açıkça ortadadır. Bu durumda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken,kabulune  karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı (Alacaklı)"ya  iadesine 27.01.2009  gününde oybirliğiyle karar verildi.