1. Ceza Dairesi Esas No: 2011/3916 Karar No: 2011/4511 Karar Tarihi: 14.07.2011
Kangütme saikiyle ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/3916 Esas 2011/4511 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, Kocaeli Birinci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir. Sanık Şevki, M.. B..\"i öldürmeye teşebbüs ettiği ve B.. K..\"nu yaraladığı suçlamasıyla yargılanmıştır. Deliller incelenerek sanığın suçunun sübutu kabul edilmiş, cezası azaltılmış ve savunması reddedilmiştir. Ancak, Dairenin daha önceki bozma ilamlarında belirtildiği gibi, sanığın eylemi kangütme saikiyle ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs ve meydana gelen neticeye göre olası kastla yaralama suçlarını oluşturmaktadır. Bu nedenle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 30. maddesinde hedefte hataya yer verilmediğinden, sanığın eylemi 765 sayılı TCK'nin 52 ve 79 maddesi yollamasıyla kangütme saikiyle ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturmaktadır. Mahkeme, yerinde görülen temyiz itirazları nedeniyle hükümlerin bozulmasına karar vermiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nun 30, 82/1-a-j, 35, 53, 62 ve 86. maddeleri ile 765 sayılı TCK'nun 52, 79, 87/3 ve 21/2. maddeleridir.
1. Ceza Dairesi 2011/3916 E. , 2011/4511 K.
"İçtihat Metni"
TEBLİĞNAME : 1-B/2011/56272 MAHKEMESİ : (KOCAELİ) Birinci Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO :22/06/2010 -190/224 SUÇ :Kangütme saikiyle ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs
M.. B.."i kangütme saikiyle ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüsten, B.. K.."nu olası kastla yaralamaktan sanık Ş.. Ö.."ün bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (KOCAELİ) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 22/06/2010 gün ve 190/224 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanığın duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Şevki"nin suçlarının suçunun sübutu kabul edilmiş, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Dairemizin 30/04/2008 gün ve 831/3498, 30/03/2010 gün ve 7613/1915 sayılı bozma ilamlarında da açıklandığı üzere; sanık Şevki"nin hedef aldığı mağdur Mehmet"i kangütme saikiyle ve tasarlayarak öldürmek için yakınındaki kişilerin de isabet alıp yaralanabileceğini ya da ölebileceğini öngörmesine rağmen tabancasıyla en az üç el ateş ettiği, mağdur Mehmet"in kendisini yere atarak isabet almaktan kurtulduğu, ancak yakınındaki mağdur Baki"nin sağ omuz üst yan ve sol bacak tibia ön yüzden isabet alarak yaşamsal tehlike geçirmediği, ancak sağ humerusta kopma kırığı nedeniyle on beş gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, mağdur Mehmet"in saldırıyı bertaraf etmek maksadıyla tabancasıyla iki el havaya ateş ettiği, sonuç aldığını düşünen sanık Şevki"nin bir el de havaya ateş ettikten sonra olay yerinden kaçarak uzaklaştığı olayda; Sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK.nun 30. maddesinde hedefte hataya yer verilmediğinden, mağdur Mehmet"e yönelik kangütme saikiyle ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, mağdur Baki"ye yönelik ise meydana gelen neticeye göre olası kastla yaralama suçlarını oluşturacağı; 765 sayılı TCK hükümlerine göre ise, 08/09/1936 tarih ve 64/32 sayılı İçtihadı Birleştirme kararında belirtilen ilke de gözetilmek suretiyle 765 sayılı TCK.nun 52 ve 79 maddeleri yollamasıyla kangütme saikiyle ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturacağı dikkate alınarak, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun olayla ilgili bütün hükümlerinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde somut olaya uygulanıp sonuçlarının karşılaştırılarak lehe yasanın tespiti ve uygulamanın buna göre yapılması yerine, 5237 sayılı TCK.nun 82/1-a-j,35,62,53 ve 86 madde aracılığıyla 87/3,21/2,62 ve 53 maddeleri uyarınca yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 14/07/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.