11. Hukuk Dairesi 2019/1618 E. , 2021/774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 26.04.2016 gün ve 2014/1255 E. - 2016/339 K. sayılı kararı onayan Daire"nin 20.12.2018 gün ve 2017/591 E. - 2018/8133 K. sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı Gören....Ltd. Şti. arasında forward işlemleri için sözleşme imzalandığını, müvekkilinin dava dışı şirket ile aynı şubede bulunan şahsi hesabındaki tutarın bir defaya mahsus olmak üzere şirket lehine teminat olarak gösterildiğini, müvekkili tarafından tek seferlik forward işlemi için verilen teminatın banka personeli tarafından Gören....Ltd. Şti’nin devam eden forward işlemlerinde de teminat olarak kullanılıp zarar edilmesi sonucunda eksik kalan tutarın müvekkili hesabından karşılandığını, davalı banka personelinin ilk ve tek seferlik teminat işlemi için imzalanması gerektiğini söyleyerek müvekkiline imzalattıkları evrakla değişik dönemlerde dava dışı şirket için forward işlemi yapıldığını ve bu işlemler nedeniyle zarar edilmesi neticesinde toplamda 611.010,00 TL"nin müvekkili hesabından alındığını, ne müvekkilinden ne de dava dışı şirketten onay ve imza almaksızın müvekkilinin hesabındaki 312.071,47 TL"ye bloke konularak hesabından alındığını, daha sonra banka tarafından 13.071,17 TL"nin müvekkilinin hesabına iade edildiğini ileri sürerek, 299.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı hesabında yapılan işlemlerin tamamının müvekkili ile davacı arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davacının bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, 19.08.2008 tarihli "Hesap Rehni Sözleşmesi" uyarınca davacının süre ve işlem adedi kısıtlamasına yer vermeden kişisel hesabını dava dışı şirket lehine rehin verdiği, şirketin yaptığı tüm bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacakları öncelikle takas, mahsup vb. şekillerde bu hesaptan tahsil edebilme konusunda davalı bankaya yetki verildiği, sözleşmenin davacının iddia ettiği gibi süreli veya belli bir işlemi kapsamayıp, süresiz yapıldığı, dönme beyanı iletilmediği sürece geçerli bir sözleşme olduğu, forward işlemi yapıldığı tarihte de sözleşmeden dönmeye ilişkin bir beyan bulunmadığı, davacının hesap rehni sözleşmesi ile dava dışı şirketin işlemleri ile ilgili olarak en geniş şekilde tasarruf yetkisini davalıya verdiği, yapılan vadeli işlemlerin riskleri ve zarar da edilebileceği konusunda ayrıca bilgilendirme yapıldığı, davacı yanca bilgilendirme belgeleri imzalanıp onay verildiği, yapılan işlem keyfi olmayıp dava dışı şirketin borçlarının tahsili amacına yönelik olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 31,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 520,95 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.