Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11490
Karar No: 2017/7622
Karar Tarihi: 12.9.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11490 Esas 2017/7622 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/11490 E.  ,  2017/7622 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... davalı ...AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, kamu borçlusu...AŞ ve davalı ... hakkında 6183 sayılı yasa uyarınca takip yapıldığını ve takibin sonuçsuz kaldığını, dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara sattıklarını belirtirek tasarrufun iptalini talip etmiştir.
    Mahkemece davanın reddine dair ilk hüküm dairemizin 12.11.2013 tarih 2012/12333 Esas 2013/15504 Karar sayılı ilamı ile, takip konusu olan borçların, iptali istenen tasarruflardan önce doğduğu hususunun açık olduğu, davacının yaptığı takiplerdeki ödeme emirlerine karşı açılan davalardan bir kısmının davalı borçlu aleyhine sonuçlandığı ve derecattan geçerek kesinleştiği bir kısmının ise lehe sonuçlandığı ancak karar düzeltme aşamasının belli olmadığı dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı,ayakta olan takipler yönünden davaya devam edilip karar verilmesi gerekirken “makul bir süre” beklendiği gerekçesiyle davanın kesinleşmiş takipler açısından dahi reddi yanlış olduğu,Tasarrufun iptaline ilişkin ön şartların mevcut olduğu kabul edildiğinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerinde yazılı, taşınmazların satış bedelleri ile mahkemece oluşturulacak bilirkişilerin verdiği rapora göre tasarruf tarihindeki gerçek değerleri arasında fark olup olmadığı, tasarrufun tarafları arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını 3. kişinin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın bulunup bulunmadığı, kısaca Kanun’un 27,28, 29 ve 30. maddeleri kapsamında iptal nedenleri irdelenerek bir karar verilmesi yerine eksik inceleme ile hüküm tesisinin isabetli olmadığı gibi, tasarrufun iptali davalarında, borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine ve ayrıca, kötüniyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabildiğ 3.kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde davanın bedele dönüşeceği de mahkemece resen nazara alınması gerektiği ve davalı 3. kişi elinden gerek rızaen çıkarılmış gerekse somut olaydaki gibi cebri ... suretiyle elden çıkmış mallar yönünden davacının 4. kişiyi davaya dahil etmemesi durumunda davanın bedele dönüştüğünün kabulünde zorunluluk olduğu , 12/04/2012 tarihli celsede re’sen verilen bir karar ve avanstan karşılanan gider ile dahili davalının da duruşmaya çağrılıp verilen red kararı üzerine de lehine vekalet ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu,açıklanan nedenlerle eksik hususların ikmali ile gerektiğinde davacıdan hangi raporlara ve hangi takiplere dayalı dava açtıkları da açıklattırılarak, davalı ...’ın borçlu şirkette yönetim kurulu olduğu gözden uzak tutulmadan iptal koşullarının irdelenmesi neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi isabetli olmadığından bahisle bozulmuş bozma sonrasında mahkemce, tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; yaptırılan zabıta araştırması sonucunda her ne kadar davalılar arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi hususlar tespit edilemediğ ancak , yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi kurulu raporu ile dava konusu taşınmazın işlem tarihindeki gerçek değerlerinin yukarıda bilirkişi raporunda belirtildiği gibi tespit edildiği, taşınmazların gerçek değerinin çok altında satıldığı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 28/2. maddesinin "Kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler"in bağışlama sayıldıklarına dair hükmü dikkate alındığında, gerçek değerinin çok altında davalılar arasında tapuda satış yoluyla yapılan devir işleminin bağışlama hükmünde olduğunun kabulü gerektiği, yine aynı yasanın 27. maddesinin "Amme alacağını ödememiş borçlulardan, müddetinde veya hapsen tazyikına rağmen mal beyanında bulunmıyanlarla, malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar hükümsüzdür." hükmü dikkate alındığında dava konusu işlemlerin hükümsüz sayıldığı anlaşılmakla, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın kabulüne, davalı ...nin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşılmakla, bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve Müdahil davalı ...AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
    1-Bu tür davaların görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında borçlular hakkındaki takibin kesinleşmiş olması gerekir.
    Somut olayda, dosya kapsamına göre davalı kamu borçlusu olduğu iddia edilen ... hakkında sadece ihtiyati haciz kararı alındığı hakkında takip yapılmadığı ve dolayısı ile kesinleşmiş bir takip olmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda davalı ... ve ona ait taşınmazlarla ilgili olarak tasarrufta bulunduğu ... hakkındaki davanın dava koşulu yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus dava ön koşulu olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir.Kaldıki bu şahıslar arasındaki tasarrufa konu taşınmazlar ..."in bir başka borçluları tarafından ... takibi ile satıldığından davanın konusu da bulunmamaktadır.
    2-Davalı kamu borçlusu ...Aş hakkındaki takip kesinleşmiş olup ,anılan davalı tarafından dava konusu 883 parsel davalı ..."e satılmış ise de, bu taşınmaz ... 1.... Müdürlüğünün 2009/2140 sayılı takip dosyasından borçlu şirketin borcundan dolayı dahili davalı ...Aş ye ihale ile satılmış ve ihale bedelinden artan bir bedel bulunmadığından davalı borçlu ...Aş ve 833 parselle ilgili davanın konusu kalmadığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile husumet yokluğundan reddine karar verilmesi de isabetli değildir.
    3-883 parselle ilgili davanın konusu olmadığı halde bu taşınmazı satın alan...AŞ"nin davaya dahil edilmesi isabetli olmadığı gibi davaya dahil edilen şirket hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulüne, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı ...AŞ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... dahili davalı ...A.Ş"ye geri verilmesine 12.9.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi