Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/20819
Karar No: 2009/698
Karar Tarihi: 26.01.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/20819 Esas 2009/698 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/20819 E.  ,  2009/698 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    TARİHİ : 07/08/2008
    NUMARASI : 2008/449-2008/323

    Davacı,  ilk kesinti tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine    karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur  sigortalısı olduğunun tesbiti istemine  ilişkindir.
    Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat, davanın taraflarından birinin  (davacının) netice-i talebinden vazgeçmesidir. (H.U.M.K.91) Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (H.U.M.K.79), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz.Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir.Ancak bazı istisna  hallerinde feragat davayı sona erdirmez.Hakim, feragate rağmen davaya devam etmekle yükümlüdür.
    Bu istisnalardan biri de sosyal sigortalılık süresinin tespiti için açılan hizmet tespiti davalarıdır. (Kuru Baki,İst.2001, C:IV sh.3654)
    Bilindiği gibi feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına gelir.Davadan  feragat neticesinde feragate konu teşkil eden hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz. (Prof. Dr. İ.E.Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri İstanbul 1975 Altıncı Bası, sh.479)
    1982 Anayasasının 12.maddesine göre  “Herkes kişiliğine bağlı,dokunulmaz devredilmez, vazgeçilmez,temel hak ve hürriyetlere sahiptir.” 60.maddede ise “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir” hükmüne yer verilmiştir.Bu iki hüküm birlikte değerlendirilecek olursa sosyal güvenlik hakkının kişiye  sıkı sıkıya bağlı dokunulmaz ve feragat edilemez bir hak olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
    2926 sayılı Tarımda Kendi Adına Ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 5.maddesinde ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 92. maddesinde de bu ilke aynen benimsenerek, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden  kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği  belirtilmiştir. Bu haliyle sigortalı olmak, kişi bakımından sadece bir hak olmayıp aynı zamanda bir yükümlülüktür.
    Bu nedenle, sigortalılık  hakkından  feragat edilemez. Kamu düzenini ilgilendiren bu tür tespit davalarında hakimin feragat nedeniyle davayı reddetmeyip özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması ve sonucuna göre karar vermesi gerekir.Zira, hizmet tespiti davaları kurumun hak alanını da  doğrudan ilgilendirmektedir.
    Öte yandan,hizmet tespiti davalarının amacı  hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır.Bu nedenle,bu davadan feragat eden davacı sadece açtığı  davadan değil, “sigortalı olduğunun  tespitinden” yani “ sosyal güvenlik hakkından” vazgeçmektedir. (Barış Duman,Ankara 2002 506 Sayılı S.S.K.Göre Hizmetlerin Tespit, Yüksek Lisans Tezi sh.108)
    Somut olayda,davacı hizmet tespiti davasından feragat ettiğini bildirmiştir.
    Oysa bu nitelikteki bir feragat  uluslararası hukuk belgelerinde ve Anayasa’da yer alan ilkeler ile Tarımda Kendi Adına Ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 5.maddesinin ve 5510 sayılı Yasanın 92. maddelerinin emredici hükmüne ters  düşmektedir.
    Mahkemece yapılacak iş, davanın yukarıda belirtilen  bu hukuksal niteliği gözönünde bulundurarak,işin esasına girip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli  hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi