15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3805 Karar No: 2018/4896 Karar Tarihi: 02.07.2018
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3805 Esas 2018/4896 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/3805 E. , 2018/4896 K.
"İçtihat Metni"
Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 155/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000,00 ve 5.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2016 tarih ve 2015/86-2016/11 sayılı kararının, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 24.10.2017 tarih ve 2017/21069-21176 karar sayılı ilamı ile bozulmasını müteakip, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine ve muhakemenin durmasına ilişkin anılan mahkemenin 13.11.2017 tarih ve 2017/723-620 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.12.2017 tarih ve 2017/1582 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 28.05.2018 gün ve 94660652-105-34-1869-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.06.2018 gün ve 2018/47905 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Dosya kapsamına göre; İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Yargıtay 15. Ceza Dairesinin bozma ilamına uyularak dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verildiği, bu kapsamda uzlaştırmanın bir kovuşturma şartı olduğu, eğer uzlaştırma işlemleri sağlanırsa zaten kovuşturmaya devam edilemeyeceğinden bahisle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 307/1. maddesindeki "Yargıtay’dan verilen bozma kararı üzerine davaya yeniden bakacak bölge adliye veya ilk derece mahkemesi, ilgililere bozmaya karşı diyeceklerini sorar" şeklindeki düzenlemenin usul hükmü olduğu anlaşılmakla, somut olayda da ilk olarak uzlaştırma işlemlerinin uygulanması gerektiği, eğer taraflar arasında uzlaşma sağlanamazsa zaten kovuşturmaya devam edileceği ve kovuşturmaya devam edildiği hallerde anılan Kanun"un 307. maddesindeki usul hükümlerinin uygulanabileceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.12.2017 tarih ve 2017/1582 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.