23. Hukuk Dairesi 2013/4149 E. , 2013/5722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, 2000-2005 yılları arasında kendine ait araç ile davalı kooperatifte çalıştığını, anasözleşme uyarınca tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve aidatlarını ödediğini, 2005 yılında yol yetki belgesi almak için kooperatifçe müracaat edildiğinin söylendiğini, ancak yol belgesi olmadan çalıştığı için hakkında trafik cezası düzenlendiğini, durumu kooperatife bildirdiğinde, eksikliğin tamamlanacağının ve üyeliğinin resmileştirileceğinin beyan edildiğini, bugüne kadar oyalandığını, üyelik kaydının yapılması için çektiği ihtara da üye olmadığı yönünde cevap verildiğini ileri sürerek, davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının .... arasında yolcu taşımacılığı yaptığını, kooperatif üyesi olmadığı gibi üyelik başvurusunda da bulunmadığını, yaptığı ödemelerin de kooperatif aidatı olmayıp, koopereratif yazıhanesinin giderlerinin karşılığı olduğunu, 2004 yılına kadar çalıştığını ve üye kaydedileceğini iddia eden davacının beş yıl boyunca kooperatife hiç müracaat etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin ....02.2012 tarih 2011/3618 Esas 2012/1454 Karar sayılı ilamıyla; konusunda uzman bir bilirkişi seçilerek, kooperatif kayıt, defter ve belgeleri ile genel kurul ve yönetim kurulu kararları ile varsa banka kayıtları incelenip, dava dilekçesine ekli makbuzlar üzerinde de ayrıntılı olarak durularak, Kooperatifler Kanunu ve anasözleşme hükümlerine göre davacının davalı kooperatif üyesi olup olmadığı, genel kurullara çağrılıp çağrılmadığı, hazirun listelerinde adının geçip geçmediği, yaptığı ödemelerin genel kurullarda kararlaştırılan aidat tutarları ile örtüşüp örtüşmediği, bu ödemelerin yazıhane gideri olduğu savunulduğuna göre davacı ödemeleri ile diğer ortakların ödemelerinin aynı olup olmadığı da belirlenerek, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından diğer üyeler ile aynı meblağlarda düzenli olarak kooperatife aidat ödemesi yapıldığı, ödemelerin ofis, su, elektrik masrafları kaleminde olduğu yönündeki savunmalara itibar edilemeyeceği, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı ,davalı vekili temyiz etmiştir.
...-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
...-Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma ilamı gerekleri kısmen yerine getirilmemiştir.
Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda davacının genel kurullara çağrılıp çağrılmadığı, hazirun listelerinde adının geçip geçmediği, yaptığı ödemelerin genel kurullarda kararlaştırılan aidat tutarları ile örtüşüp örtüşmediği hususlarında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmamış, bilirkişinin davacının yaptığı ödemelerin aidat olarak yevmiye defterine kaydedildiği, diğer üyelerin ödemeleri ile aynı olduğu yolundaki soyut görüşüne itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Bu durumda mahkemece, kooperatif genel kurul kararları ve yönetim kurul kararları ,bilanço, gelir gider cetvelleri öncelikle davalı kooperatiften, temin edilememesi halinde Ticaret Sicil Memurluğu"ndan, mümkün olmaz ise anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca ilgili Bakanlık İl Müdürlüğü"nden celbedilip, yukarıda belirtilen hususlarla ilgili ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, dava tarihi ....06.2009 olduğu halde, karar başlığında 03.05.2012 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi