1. Hukuk Dairesi 2015/10232 E. , 2016/2575 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, davacıların payı oranında elatmanın önlenmesine ve dükkandan dolayı ecrimisil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ..."un 602 ada 22 parsel sayılı taşınmazını davalı oğluna muvazaalı devretmesi sebebi ile açmış oldukları tapu iptal ve tescil davasının 01.121993 tarihinde kabul edildiğini ve kararın 03.02.1995 tarihinde kesinleşmesi sebebi ile taşınmazda davalı ile birlikte paydaş olduklarını, ancak taşınmazı davalının haksız yere kullanıp, girişindeki dükkanı kiraya vermek suretiyle tasarruf ettiğini, paylarına karşılık herhangi bir ödeme yapmadığını, noter kanalı ile 21.12.2010 tarihinde ihtarname keşide ettikleri halde sonuç alamadıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve şimdilik 20.000.-TL ecrimisilin 21.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında, dava değeri olarak gösterilen 20.000.-TL"nin 10.000.-TL"sinin elatmaya ilişkin olduğunu, buna göre 10.000.-TL ecrimisilin davalıdan tahsilini talep ettiklerini bildirmişler, keşiften sonra da ecrimisil miktarını ıslahla 20.655,60.-TL"ye yükseltmişlerdir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, taşınmaz üzerindeki binanın 1988 yılında yolun genişletilmesi sırasında yıkıldığını, yeniden 2 katlı bina yaptığını ve o tarihten beri oturduğunu, taşınmazı imar ve ihya ettiğini, tüm vergilerini ödediğini, davacıların tapu iptal ve tescil kararını uzun bir süre tapuya işletmediklerini, depo olan kısımda da eski eşyalarının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tarafların paydaş olduğu çekişmeye konu taşınmazı davalının kullandığı ve dükkan olan kısımdan kira geliri elde ettiği gerekçesi ile davacıların payı oranında elatmanın önlenmesine ve dükkandan dolayı ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; ahşap ev vasıflı çekişmeye konu 602 ada 22 parsel sayılı taşınmazda tarafların 30.05.2011 tarihinde mahkeme kararı ve satışa istinaden elbirliği halinde malik oldukları, dayanak mahkeme kararına göre, davacıların davalı aleyhine 20.06.1991 tarihinde açtıkları tapu iptal ve tescil davasının ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 01.12.1993 tarih, 1991/482 Esas, 1993/882 sayılı kararı ile kabul edilerek, taşınmazın taraflar adına elbirliği halinde tesciline karar verildiği, bu kararın dereceattan geçmek sureti ile 03.02.1995 tarihinde kesinleştiği, öte yandan, anılan taşınmazın müşterek mülkiyete çevrilmesi konusunda davacıların açmış olduğu davanın da ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 25.08.2011 tarih, 2011/69 Esas, 2011/1126 sayılı kararı ile kabul edilerek, taşınmazın 5/5 pay kabul edilerek, taraflar adına 1/5"er pay olarak tesciline karar verildiği, bu kararın da dereceattan geçerek 28.02.2012 tarihinde kesinleştiği, davacılardan ..."ın 21.12.2010 tarihinde noter kanalı ile davalıya ihtarname keşide ederek, murisin ölüm tarihinden itibaren ecrimisil ve kira talebinde bulunduğu görülmektedir.
Ne var ki, temyiz aşamasında davalı tarafından evrak arasına gönderilen ""Feragatname"" başlıklı 21.01.2015 tarihli dilekçe içeriğine göre, davacılar ... ve ... ile diğer davacılar adına yine davacı ... "un davadan feragat ettikleri, ancak; davacılar ... ile ... adına feragat eden ..."un dayanak 20.01.2015 tarihli ve 18.005.2011 tarihli vekaletnamelerinde davadan feragat yetkisinin bulunmadığı görülmektedir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 309/2. maddesinde, feragat ve kabulün hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı ve 311. maddesinin birinci cümlesinde, feragatın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı düzenlenmiştir.
O halde, 21.01.2015 tarihli ""Feragatname"" başlıklı dilekçenin davacılar ... ile ..."a okunarak, davadan feragat edip etmedikleri konusunda beyanlarının alınması, davadan feragat ettiklerini bildirdikleri takdirde diğer davacılarında davadan feragat etmiş oldukları gözetilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.
Kabul tarzı itibariyle de,
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda, taşınmazı üzerindeki kiraya verilerek tasarruf edilen bölüm bakımından, dava konusu ilk dönemdeki ecrimisil miktarının belirlenip sonraki dönemler için ecrimisil hesaplaması yapılması gerekirken, dava tarihine yakın olan dönemin ecrimisil miktarının belirlenerek geriye gidilerek hesaplama yapılmış olması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.