MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek için örgüt kurmak
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların belirli bir organizasyon ve işbölümü ile bilinçli şekilde ticari kurallar da kullanılarak öncelikle itibarlı bir işadamı görüntüsü oluşturdukları, bu görüntü ile zaman zaman keşidecisi ... , zaman zaman da ..."ın olduğu gerçek çekleri ... haricindeki katılanlardan aldıkları mal karşılığında verdikleri ve bu malları gizlice Bursa"dan çıkararak Diyarbakır iline götürdükleri depolarda sakladıkları, yine sanıkların, ..."a da suça konu çekleri vererek katılan ..."ye ait kooperatif hisselerinin üzerlerine devrini sağladıkları halde ödemede bulunmadıkları, akabinde işyerini de devredip ortadan kayboldukları, çekleri ödeme imkanlarının hiç olmadığı, ödemeye dair herhangi bir çaba ve niyetlerinin tespit edilemediği, ticari kurallar içerisinde güven vererek katılanları ve şikayetçileri dolandırıp zarara uğrattıkları, bu hâli ile nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen somut olayda;
1-Sanıklar hakkında örgüt kapsamında dolandırıcılık suçunu işlediklerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.02.2013 tarih ve 6-1490/59 sayılı kararında açıklandığı üzere, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma suçları kamunun güvenliğine karşı işlenen suçlardan olup dolandırıcılık suçunu işlemek amacıyla kurulan örgütün eylemleri nedeniyle şahısların doğrudan zarar görmeleri ve davaya katılmaları da mümkün olmadığı; bu suçlar yönünden usule aykırı olarak
verilen katılma kararının da hukuken temyiz hakkı vermeyeceği anlaşıldığından katılanlar ve katılan Dentaş A.ş vekilinin bu yönden temyiz inceleme başvurusunun 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanıklar yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-UYAP"tan alınan nüfus kayıt örneğine göre sanık ..."ın, hüküm tarihinden sonra 03/05/2013 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, sanığın hukuki durumunun buna göre tayininde zorunluluk bulunması,
b-Ölü sanık ... ve diğer sanıkların baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket edip, karşılığını ödememe düşüncesiyle gerçek çekleri keşide ve ciro ederek katılanlara aldıkları muhtelif eşyalar karşılığında vermek suretiyle dolandırıcılık suçunu işleyip işlemedikleri hususunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından öncelikle; Nilüfer AVM şirketinin yöneticilerinin tespiti için Ticaret sicilinden şirkete ait belgelerin getirtilmesi, söz konusu şirketin suça konu zaman dilimlerinde faaliyette bulunup bulunmadığının kolluk kuvvetlerince ve maliyeden araştırtılması, çekleri keşide eden ... ve ..."in suça konu çekleri ne şekilde aldıklarına dair banka kayıtlarının getirtilmesi, temyize gelen katılanların herbirinin yeniden ayrı ayrı beyanlarına başvurularak, sanıkların herbir katılana yönelik hangi eylemde münferit, hangi eylem de iştirak halinde hareket ettiklerinin belirlenmesi, sanıkların temyize gelen katılanlara verdikleri suça konu çeklerdeki yazı ve imza örnekleri ile tüm sanıkların yazı ve imza örneklerinin alınarak bilirkişi vasıtasıyla karşılaştırılmasının yapılması, sanıkların dolandırıcılık kastıyla hareket ederek ödemeyeceklerini bildikleri halde gerçek çekleri katılanlara vererek muhtelif eşya satın almalarından ibaret eylemlerinin TCK"nın 158-1-f,h maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık suçunuda oluşturacağı da göz önünde bulundurularak sanıklar hakkında suçun unsurlarının ne şekilde oluşmadığın karar yerinde gösterilmeksizin ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/06/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.