Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8412
Karar No: 2014/776
Karar Tarihi: 15.01.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/8412 Esas 2014/776 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/8412 E.  ,  2014/776 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/12/2012
    NUMARASI : 2011/500-2012/285

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/12/2012 tarih ve 2011/500-2012/285 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 17.220 TL"nin altında bulunduğundan 6100 Sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonradava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı bankaya 21.07.1999 tarihinde hesap açtırmaya giden müvekkilinin parasının, davalı banka çalışanlarının yanlış yönlendirmeleriyle kağıt üzerinde off-shore bankasına gönderildiğini, müvekkilince bu durumdan davalı bankaya TMSF tarafından el konulması üzerine haberdar olunduğunu, yatırılan paranın off shore hesabında bulunması nedeniyle garanti kapsamında olmadığından müvekkiline ödeme yapılmadığını, müvekkilinin de şikayetçisi olduğu İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılamada davalı banka yöneticilerinin bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan dolayı yargılanıp ceza aldıklarını, Yargıtay denetiminden geçen bu kararın kesinleştiğini, müvekkilince Kıbrıs’ta Y. S. O. S. Bankası aleyhine açılan davanın kabul edildiğini ancak anılan banka hakkında yapılan icra takibinin sonuçsuz kalarak banka hakkında aciz vesikası verildiğini ileri sürerek 4.200,00 TL alacağın 21.07.1999 tarihinden 22.12.1999 tarihine kadar % 96 faizi ile, bu tarihten sonra değişen oranlar kısa vadeli kredilere uygulanan avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, yetkili mahkemenin İstanbul (Şişli) Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, haksız fiil zamanaşımının dolduğunu, müvekkili bankanın TMSF’ye devredildiğini, müvekkilince sadece havale talimatının yerine getirildiğini, davacı tarafın müvekkili banka nezdinde bir mevduatının bulunmadığını, davacının da kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 29.11.2005 tarihli karar ile davalı bankanın külli halefi olduğu Y. A.Ş.’nin yöneticisi olan Ali Balkaner ve diğerleri hakkında, “off shore hesapları üzerinden banka vasıta kılınmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 22.12.2009 gün ve 2352-13144 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, sözleşmeden kaynaklı alacakların BK’nın 125. maddesi gereği 10 yıllık zamanaşımına tabi olup, 5411 sayılı kanunun 62/1 maddesi hükmü gereği bir mevduat alacaklısının alacağının zamanaşıma uğraması ve böylece bankanın bu mevduata ilişkin borç ve sorumluluğunun kalkması için on yıllık zamanaşımı süresinin sessiz kalarak geçirilmiş olmasının ve Bankalar Kanunu’ndaki özel hükümlerin öngördüğü idari şartların yerine getirilmesinin gerektiği, buna göre bankalarda bulunan mevduat ve alacakların on yıl sonra zamanaşımına uğraması için bankaca gerçekleştirilecek ilan tebligatının zorunlu olduğu, davalılar hakkında ceza yargılamasının 2010 yılında kesinleştiği, ceza zamanaşımı ve BK’nın 125 maddesi hükmü uyarınca uzamış ceza zamanaşımı süresi nedeniyle zamanaşımı itirazının reddedildiği, davalı bankanın külli halefiyet sıfatı ile bu mevduatın geri ödenmesinden sorumlu olduğu, davacı tarafça mevduatının kısmen garanti altında bulunduğu kamu ve özel ulusal bankalar yerine, devlet güvencesi olmayan off shore hesabında değerlendirmenin seçilmesi, BK’nın 44. maddesinde öngörülen şekilde riskin göze alınması ve oluşacak zarara razı olunarak zararın oluşması ve artmasına yardımcı olunması nedeniyle davacı tarafın %50 oranında müterafık kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 2.100,00 TL"nin 22.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek TCMB"nin değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekili ile fer’i müdahil vekilinin aşağıda (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Ancak, mahkemece fer’i müdahil TMSF"ye devredilen davalı bankanın harçtan muaf olduğu nazara alınmadan hükmün dördüncü bendinde harcın davalı bankadan tahsiline karar verilmesi ve beşinci bendinde de peşin harcın yargılama giderine dahil edilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle davalı ve fer’i müdahil yararına bozulması gerekmiştir.
    3- Davacı yönünden yapılan temyiz incelemesinde ise, davalı bankanın selefi olan Y. Bank A.Ş. yöneticisi ve çalışanlarının, bankayı vasıta kılarak bankanın mevduat sahiplerini dolandırdıkları, kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğuna ve bu sebeple de davacının müterafık kusurundan bahsedilmesine imkan bulunmadığına göre, davacının müterafık kusuru bulunduğundan bahisle kabul edilen alacak miktarından indirim yapılması doğru olmamış, davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ile fer’i müdahil vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ile fer’i müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ve fer’i müdahil yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi