Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/13038 Esas 2009/553 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/13038
Karar No: 2009/553
Karar Tarihi: 22.01.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/13038 Esas 2009/553 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/13038 E.  ,  2009/553 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 08/12/2006
    NUMARASI : 2004/443-2006/609

    Davacı,  ölüm aylığını iptal eden Kurum işleminin iptaliyle, ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava,  davacının 1479 sayılı Yasa’ya tabi  sigortalı iken ölen eşinden bağlanan ölüm aylığının Kurumca iptaline  dair işleminin iptali   istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin kabulü ile  davacının ölüm aylığını hak kazandığının tesbitine aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
    01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren, 1479 sayılı yasanın 24. maddesi ilk şekliyle, sigortalılığın oluşumu için, kendi ad ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi yanında, ayrıca, kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu da aramıştır. Bu kuruluşlara kayıt tarihi ise, sigortalılığın başlangıcı yönünden, yasal karine kabul edilmiştir. 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı yasa, Bağ-Kur’lu olabilme yönünden, söz konusu 24. maddenin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda, sigortalılığın oluşacağını yeterli görmüştür. Buna karşın, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı yasa bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet, 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden 23.12.1996 tarihinde öldüğü anlaşılan davacı murisinin 19.1.2000 tarihinde Kurum bilgisayar kayıtlarına işlenen giriş bildirgesiyle oda kaydına göre 29.11.1991 tarihinden geçerli olmak üzere kayıt ve tescilinin yapıldığı, vergi ve sicil kaydının bulunmadığı, dayanak oda kaydının tutulduğu Üye Kayıt Defterinin noterlikçe  20.8.1997 tarihlinde onaylandığı ve defterin üzerinde kullanılan hesap döneminin 1997 yılı olarak yazıldığı, Bağ Kur sigortalılığı  prim ödemelerinin davacı tarafından 21.2.2000 tarihinde toplu olarak ödendiği, davacının 21.2.2000 tarihli tahsis talebi üzerine 1.1.1997 tarihinden geçerli olarak kendisine ölüm aylığının bağlandığı anlaşılmaktadır. Kurum müfettişinin tescile dayanak Bismil Esnaf ve Sanatkarlar Odası  kayıtlarının usulsüz tutulduğuna  dair yaptığı inceleme sonucu düzenlediği 27.4.2001 tarihli raporunda, davacı murisinin aralarında bulunmadığı 53 kişinin oda kaydının geçersiz olduğunu  usulsüz yapılan bu kayda göre yapılan sigortalılıklarının iptali ile  aylık bağlanmış ise aylıklarının ve  sağlık yardımlarının faizleriyle  birlikte tahsilinin gerekeceği ayrıca Bağ Kur İl Müdürlüğünce yapılacak tarama sonucunda yeni tarihli giriş bildirgeleriyle  bu oda kaydına göre geçmişe  dönük tescilleri yapılanlar hakkında da rapor doğrultunda hareket edilmesi gerektiğini belirttiği görülmüştür.
    İl müdürlüğünün de bu rapor doğrultusunda davacı murisinin sigortalılığının teftiş raporu doğrultusunda iptal edilmesine 12.1.2002 tarihinde karar verilerek Cumhuriyet  Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Bunun üzerine   davacı hakkında  Diyarbakır 2. Ağrı Ceza Mahkemesinin 2004/229 Esas 2005/269 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda yapılan bu usulsüz  işlemlerde cahil bir kadın olan  sanığın  bir kusurunun bulunmadığı, hile ve desise kullanarak  kamu kurumunu aldatmak  suretiyle  kendine maaş bağlattığı sabit olmadığından beraatine karar verilmiştir. 
    Somut olayda, davacının giriş bildirgesinin bilgisayar kaydına geçirildiği tarih, prim ödeme tarihi ve özellikle murisin üyelik kaydının yapıldığı dayanak Bismil Esnaf ve Sanatkarlar Odası Üye Kayıt Defterinin  defterin hesap döneminin 1997 yılına ait olması ve bu defterin noterlikçe 20.8.1997 de onaylanmasına göre tüm bu işlemlerin muris öldükten sonra geriye dönük olarak yapıldığı ve Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesince  yapılan yargılamada   sigortalılık  işlemlerinin usulsüz olduğu da kabul edilmekle beraber davacının kusur ve kastı bulunmadığına beraatine karar verilmesine göre , artık usulsüz olduğu sabit olan oda kaydına esas alınarak yapılan sigortalılık ve bu sigortalılığı dayanılarak bağlanan ölüm aylığının Kurumca  iptali işlemi yerinde olduğu halde mahkemece murisin iptal edilen  sigortalılığının ölümünden sonra yapılan prim ödemelerine göre koşulları bulunmadığı halde isteğe bağlı kabul edilerek, davanın reddi yerine  kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın  yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.01.2009 gününde oy birliği ile karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.