11. Hukuk Dairesi 2012/9306 E. , 2014/771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2012
NUMARASI : 2012/310-2012/111
Taraflar arasında görülen davada İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26.04.2012 tarih ve 2012/310-2012/111 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.01.2014 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili şirketin 2009 yılında dava dışı İzmir Ticaret Odası komite üyeliği ile meclis üyeliğine seçildiğini, bu müvekkilinin temsilcisi olan diğer müvekkilinin ise müvekkili şirketin temsilcisi olarak mecliste göreve başladığını, ayrıca İzmir Ticaret Odası yönetim kuruluna seçildiğini, TOBB ile Odalar ve Borsalar Organ Seçimleri Hakkındaki Yönetmeliğin 6. maddesindeki tüm şartları taşıdığını, görevini kesintisiz devam ettirdiğini, müvekkili şirketin genel kurulları ve imza sirkülerinden anlaşılacağı üzere diğer müvekkilinin yönetim kurulu üyeliği ile temsil ve ilzam görevini kesintisiz olarak devam ettirdiğini, ancak dava dışı Oda"nın 17.03.2012 tarihli yazısında müvekkili F.. D.."ın diğer müvekkilini temsil ve ilzam görev süresinin 04.03.2012 tarihinde sona erdiğinin davalı kayıtlarından tespit edildiğinin belirtilerek oda meclisi ve görevinin sona erdiğinin açıklandığını, bunun üzerine müvekkillerinin davalıya başvurarak müvekkili F.. D.."ın görev süresinin kesintisiz devam ettiğinin bildirilmesinin istendiğini, davalı tarafça genel kurulların tarihi açıklanarak yönetim kurulu üyesi müvekkili F.. D.."ın yönetimdeki görevinin 09.03.2012 tarihinde sona erdiği, 14.03.2012 tarihinde yeniden başladığının bildirildiğini, oysa davalının kesintisiz devam ettiği yönünde cevap vermesi gerektiğini, oysa müvekkili şirketin 04.03.2009 tarihli genel kurulunda 3 yıl için yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, görev süresinin gün olarak sonunun belirlenmediğini, yıl olarak belirlemede faaliyet yılı sonunun esas alınması gerektiğini, bir an için 3 yıl sonu esas alınsa bile, yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar önceki yönetim kurulu üyelerinin görevinin devam edeceğini, müvekkili F.. D.."ın görev süresinin kesintisiz devam ettiğini ileri sürerek, davalının müvekkili şirketin yönetim kurulu üyesi olan diğer müvekkilinin görev süresinin 09.03.2012 tarihinde sona erdiğine ilişkin 20.03.2012 tarihli kararına itirazının kabulüne, görev süresinin, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin 04.03.2009 tarihinden itibaren kesintisiz devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, iddia, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin 04.03.2009 tarihli genel kurulunda diğer davacı ve başkalarının üç yıllığına yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, üç yıllık sürenin dolduğu, 04.03.2012 tarihinde kendiliğinden sona ermediği, sonraki 14.03.2012 tarihli genel kurula kadar devam ettiği, bu genel kurulda tekrar yönetim kuruluna seçildiği, aksi düşünülse bile, üç yılın sonunun ait olduğu yılın bilanço yılı olarak kabul edilmesi gerektiği, sürenin 2012 Aralık ayı olmasının kabul edileceği, sonuç olarak davacı F.. D.."ın 2009 yılından beri yönetim kurulu üyeliğinin kesintisiz devam ettiği, davalının aksi yöndeki kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davalının 20.03.2012 tarihli kararının iptaline, davacı F.. D.."ın görev süresinin, temsil ve ilzam yetkisinin 04.03.2009 tarihinden itibaren halen devam etmekte olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ticaret sicili memurluğu kararının iptali ile yönetim kurulu üyeliğinin kesintisiz devam ettiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Davacı gerçek kişinin, diğer davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu, tüzel kişi davacının da dava dışı İzmir Ticaret Odası komite ve meclis üyeliklerine seçildiği, davacı yöneticinin temsilci olarak anılan odada göreve başladığı, yöneticilik görevinin kesintiye uğradığı gerekçesiyle oda görevine son verildiği, davacı şirketin yöneticisi olan diğer davacının da davalı ticaret sicil memurluğuna başvurarak görevinin kesintisiz devam ettiği yönünde karar verilmesini istediği, davalının da ticaret sicil kayıtlarına göre uyuşmazlık konusu yazıyı davacıya verdiği hususları çekişmesizdir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, hüküm doğru değerlendirmeler içermemektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, dava dışı İzmir Ticaret Odası"nın davacılara yönelik kararı, davalı ticaret sicil memurluğunun bir kararına dayalı olarak tesis edilmiş değildir. Ayrıca, davacıların, davalıya başvurusu sonrasında kendilerine verilen ve uyuşmazlığa konu edilen 20.03.2012 tarihli yazı içeriği, davacı şirketin ticaret sicil kayıtlarına uygun düzenlenmiş olup, bir yanlışlığın varlığı da ileri sürülmemiştir. Anılan bu yazı, tescil, tadil ve terkin mahiyetinde değildir. Böyle bir yazının iptal edilmesinin, davacılar bakımından bir hukuki yararı da bulunmamaktadır. Davalı ticaret sicil memurluğunun kayıtlara göre işlem yapmasında bir yanlışlık görülmemiştir. Ayrıca, davalı, davacıların İzmir Ticaret Odası görevleriyle ilgili çekişme yaratan taraf değildir. Böyle bir uyuşmazlıkta husumet ancak dava dışı İzmir Ticaret Odası"na yöneltilmelidir.
Bu durum karşısında, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.