5. Hukuk Dairesi 2018/1547 E. , 2019/14357 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı karşı davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile HMK"nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalı asiller yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince kabulü ile, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının kamulaştırma bedeline ilişkin bendinin HMK"nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilmesine ilişkin hüküm davacı idare vekili ve davalı asillerce temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki ... İli,... İlçesi, ... Köyü 132 ada 14 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1) 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b-2 nolu bendinde "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verileceği” düzenlenmiştir.Bu itibarla; Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesinden verilen kararın kamulaştırma bedeline ilişkin bölümünde kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği gerekçesiyle yapılan düzeltmenin yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sadece bedele ilişkin olarak yapılan düzeltmenin ilk derece mahkemesi kararına şerh verilmesi ile yetinilmesi,Kabule göre de;
2) 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirmenin; aynı Kanunun 15/son maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılması gerekir.Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2017 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2016 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması,
3-) Davacı idarece düzenlenen 2012 yılına ait kıymet takdir raporunda dava konusu taşınmazın sulu arazi kabul edilerek kapitalizasyon faiz oranının % 4 olarak uygulandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yörede ılıman ... iklim koşullarının hakim olduğu belirtilerek kapitalizasyon faiz oranının % 3,5 olarak kabul edildiği, davacı idarenin talebi üzerine yapılan istinaf incelemesinde taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu gerekçesiyle kapitalizasyon faiz oranının % 5 olarak uygulandığı gözetildiğinde; dava konusu taşınmazın sulu arazi olup olmadığı hususundaki çelişkinin giderilmesi için yeniden keşif yapılarak, öncelikle dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği mahkemece ve bilirkişi kurulunca bizzat gözlemlenip, taşınmazın sulu veya kuru tarım arazisi olduğu belirlendikten ve taşınmazın sulu tarım arazisi olduğunun anlaşılması halinde Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 olarak kabulü ile az bedel tespiti,
4) Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin hükmüne esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen % 150 oranındaki objektif değer artırıcı unsurun uygun olduğu gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul edilerek eksik bedele hükmedilmesi,
5) İstinaf başvurusu kabul edildiği halde, başvurunun esastan kabulü yerine, maddi hata ile esastan reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekili ile davalı asillerin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.