13. Hukuk Dairesi 2017/8047 E. , 2019/7702 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketin inşa etmiş olduğu üç bloktan oluşan siteden 15.04.2010 tarihinde bir daire satın aldığını, davalı tarafından inşa edilen binaların projesine aykırı olarak inşa edilmiş olduğunu, davacıya ait dairenin bulunduğu apartmanın diğer iki apartman arasına sıkıştırılmış oldğunu ve bu nedenlede binalar arası mesafenin olması gerekenden az kardeşi olduğunu, bu nedenle iskan ruhsatının da alınamadığını, bu nedenle davacıya ait dairenin değerinde azalma meydana geldiğini ileri sürerek fazlaya dair haklarını saklı tutumak kaydıyla 7.500,00.-TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının ayıp ihbar sürelerine uymadığını, daireye ilişkin iskan ruhsatının alınamamasında ifa imkansızlığının söz konusu olduğunu, bu duruma ilişkin Belediyeden bilgi alınabileceğini, bunun yanında tüm kat maliklerinin bu durumdan haberdar olup, buna rıza göstermek suretiyle daireleri satın aldıklarını savunarak davannın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davaya konu daireyi 15/04/2010 tarihinde satın alarak teslim aldığı, davanın ise bundan 4 yıldan fazla bir süre sonra açıldığı, davaya konu dairenin bulunduğu parsel üzerindeki blokların mimari projede belirlenen yerlerin dışında yapıldığının dairenin davacıya satılıp teslim edildiği tarihte belli ve belirlenebilir olduğu, sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olmadığı, buna göre davacının daireyi teslim aldığında bu durumdan haberdar olduğu ve davalıya bundan dolayı derhal ayıp ihbarında bulunmadığı, dolayısı ile davacıya ait dairenin bulunduğu blokun diğer bloka yakın olduğu hususunu davacının bilerek ve kabul ederek daireyi satın aldığı ve kullanmaya başladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, dava konusu dairenin davacıya teslim tarihi nazara alınarak ayıp ihbar süresine riayet edilmediği gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddi cihetine gidilmişse de, davacı vekilince dava dilekçesinde dava konusu taşınmaza ilişkin iskan ruhsatının halihazırda bulunmayışı da bir ayıp olarak istenilen tazminata sebep gösterilmiş olup mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır. Mahkemece bu husus üzerinde de durularak ve tarafların bu konu hakkında göstermiş olduğu deliller de toplanılmak süretiyle ve gerekli görülmesi halinde bilirkişi heyetinden denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor da alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu iddia gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.