MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5411 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
5411 sayılı Kanun"un 162/1. maddesine göre bu suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılması Fonun veya Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu"nun yazılı başvuru şartına bağlı olup bu hususun muhakeme şartı olması karşısında, mahkemece durma kararı verilip Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu"nun davadan haberdar edilmesi, başvuru şartının gerçekleşmesi halinde yargılamaya devam edilerek hüküm tesisi, aksi halde muhakeme şartının gerçekleşmemesi nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
1-Katılan tarafından kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine, sanığın şube müdürü olduğu bankaca hesap kat edilerek icra takibine başlanılmadan katılanın emekli maaşı hesabına bloke konulduğu sabit ise de; katılan tarafından imzalanan 18.11.2008 tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesinin 20. maddesinin içeriği ile 06.06.2011 tarihli muvaffakatname uyarınca, katılan tarafından emekli maaşı hesabından yapılacak kesintilere izin verildiği, anılan sözleşme ve muvaffakatname; 5510 sayılı Kanun"un 93. maddesi ile 2004 sayılı Kanun"un 82, 83 ve 83/a maddelerine aykırılık teşkil edebileceği gibi 4077 sayılı Kanun uyarınca haksız işlem şartı olarak kabul edilmesi dahi söz konusu ise de, bu hususların banka müşterisi olan katılan ile sanığın şube müdürü olduğu banka tüzel kişiliği arasındaki hukuk davasında ileri sürülebileceği, yine yapılan ilk kesinti sonrasında katılanın göndermiş olduğu ihtarname uyarınca sanık tarafından bölge müdürlüğü hukuk servisinden yapılan kesintinin iade edilip edilmeyeceği ile sonraki kesintilere devam edilip edilmeyeceği konusunda görüş sorulduğu, verilen cevapta ise örnek olarak sunulan yargı kararları uyarınca yapılan kesintiye devam edilmesi gerektiğinin belirtildiğinin anlaşılması karşısında, sözleşme ve muvaffakatname içeriği ile hukuk birimi tarafından verilen cevap uyarınca hareket ettiği anlaşılan banka şube müdürü olan sanığın atılı suç bakımından kastının bulunmadığı anlaşılmakla sanığın beraatı yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2-TCK’nın 53/4. maddesine aykırı olarak mahkum olduğu kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, aynı Kanun"un 53. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmesi,
3-Sanık tarafından lehe hükümlerin uygulanmasının talep edildiği anlaşılmasına karşın, hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesi konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.