14. Ceza Dairesi 2015/3851 E. , 2015/12030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık müdafii tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle,16.12.2015 Çarşamba saat 13:30"a duruşma günü verilerek sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Sanık müdafiine çağrı kağıdının gönderildiği, parçasının döndüğü ancak sanık müdafiin duruşmaya katılmadığı anlaşılmakla;
Suç vasfı ve ceza miktarı nazara alındığında 5271 sayılı CMK.nın 150/3. maddesi gereği kendisine müdafii tayini zorunlu olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Savcısının istemine uygun olarak CMK"nın 156. maddesi uyarınca sanık ... için ... Barosundan zorunlu müdafii görevlendirilmesi için ... Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, duruşmanın 16.12.2015 saat 13.30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde Hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından.... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık ... adına...Barosundan görevlendirilerek gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 13.01.2016 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanık hakkında mağdureye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde,
Tüm dosya kapsamına göre, olay günü sanığın müştekilere ait ev telefonunu arayıp kimliğini gizlemek suretiyle mağdure ..."yi kendisi ile buluşmak için ikna etmeye çalıştığı, mağdure ile annesi müşteki..."nın sanığın kim olduğunu öğrenmek amacıyla buluşma teklifini kabul ederek buluşma yeri olan fındıklığa gittikleri, burada ..."nın ağaç arkasına gizlenip, mağdurenin ise sanığın yanına giderek tokalaşmasının ardından sanığın kolunu kızının omzuna atarak ormanın içerisine gitmeyi teklif etmesi üzerine ..."nın saklandığı yerden çıkıp sanığa doğru gitmesi ve mağdurenin de yerden taş alıyormuş gibi yapması üzerine onu bırakarak olay yerinden kaçtığı anlaşılan, sanığın o ana kadar gerçekleştirdiği alıkoymaya yönelik eylemlerinin mevcut haliyle hazırlık hareketi sayılabileceği ve hazırlık hareketlerinin de kanuni istisnalar dışında cezai sorumluluk doğurmayacağı sabit olduğundan, dosya içeriği göz önüne alınıp sanığın üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna teşebbüsün kanuni unsurlarının gerçekleşmediği de gözetilerek hakkında beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
Sanık hakkında mağdureye yönelik beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Adli Tıp Kurumunun bilinen istikrarlı uygulamalarına göre, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın cezada arttırım nedeni olabilmesi için, eylem sonucunda onsekiz yaşını doldurmayan mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin tespitin, suç tarihinden itibaren en az altı ay geçtikten sonra yapılması gerektiği gözetilmeden, ...Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından altı aylık süreden önce 10.04.2012 günü yapılan muayeneye istinaden 16.05.2012 tarihinde düzenlenen rapora dayanılarak, sanığa verilen cezanın TCK"nın 103/6. maddesiyle arttırıma tâbi tutulması,
Uygulamaya göre de,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla aynı Kanunun 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının bir kısmını iptal etmesi nedeniyle anılan hususlarda yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Ayrıca,
5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun üçüncü maddesinin birinci fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki kanuni düzenlemeler karşısında, maddede düzenlenen alt ve üst sınırlar arasında ceza miktarına yönelik takdir hakkı kullanılırken denetime olanak verecek somut gerekçeler gösterilmesi gerektiği gözetilmeden "...suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki amaçlar, suçun önem ve değeri, failin kastı, amaç ve saiki" şeklindeki maddedeki bazı ibarelerin tekrarlanması suretiyle ve hukuki dayanaktan yoksun soyut gerekçelerle temel cezaların asgari hadden uzaklaşılarak dosya içeriğiyle uyuşmayacak şekilde teşdiden uygulanması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
24.12.2015 tarihinde verilen işbu karar 13.01.2016 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.