19. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8553 Karar No: 2019/7778 Karar Tarihi: 02.05.2019
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/8553 Esas 2019/7778 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 5846 Sayılı Kanun'a aykırılık suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmıştır. Yargılama sonucunda, sanığın suçsuz olduğuna karar verilmiştir. Mahkeme, sanıkların aynı zamanda İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde davalı olduklarını ve bu dava kapsamında sanıkların kullandıkları belgelerin aynı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, gerekçeli kararda suç tarihinin yanlış olarak belirtilmesi nedeniyle kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararın bozulması ve yargılamanın yeniden yapılması kararı verilmiştir. Kararda, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi de belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2018/8553 E. , 2019/7778 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1-Sanıkların aynı zamanda İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi" nin 2012/222 Esas sayılı dosyasında davalı oldukları, bu dosya kapsamında davamız sanıklarının vekili tarafından sunulan 27.12.2014 tarihli beyan dilekçesinde belirtilen belge asıllarının sanıkların elinde olmadığının belirtildiği, yine anılan dosya kapsamında alınan 09.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda; sanığa ait eserde Trabzon Türk Ocağı"ndan Hamamizade İhsan Beye gönderilen mektup altındaki açıklamaların, katılan tarafından ibraz edilen mektup altındaki açıklamalar ile aynı olduğu, her iki çalışmada belirtilen eşya piyango biletlerinin numaralarının aynı olduğu, çalışmada bulunan İkbal gazetesindeki tarihin ""Rumi 25 Kanunuevvel 1925"" olmasına karşın bu tarihin katılan tarafından ""Miladi 25 Aralık 1925"" şeklinde değiştirdiği ve tarihin sanık tarafından da aynı şekilde ""Miladi 25 Aralık 1925"" olarak aktarıldığı, anılan gazetede ""muhacimlerin"" kelimesi katılan tarafından ""hücumcuların"" şeklinde yazılarak açıklama getirildiği, gazetede yer almayan bu açıklamanın sanık tarafından da kullanıldığı, yine çalışmada bulunan başkaca belgelerden Laz Beyannamesi belgesinde ""hod ediş"" ve ""gayr-ı şuuri"" ifadeleri yer almasına karşın, sanığa ait eserde de doğrudan katılana ait eserde olduğu gibi anılan kelimelerin ""kendini düşünen"" ve ""bilinçsiz"" şekli ile ifade edildiği, yine anılan eserde geçen bir cümledeki ""yerleşmiş"" ifadesinin katılan tarafından ""birleşmiş"" olarak yanlış şekilde okunduğu, sanık tarafından da aynı yanlışın tekrarlanmak sureti ile eserinde ""birleşmiş"" olarak ifade edildiği, her iki eserde aynı imla hatalarının da yapıldığının tespit edilmesine nazaran, katılan tarafından sanıklardan Mithat Kerim"e gönderilen sahibinin husususiyetini taşıyan çalışmanın, diğer sanık ... tarafından kullanıldığı ve bu hali ile sanıkların fiil ve eylem birliği içerisinde atılı suçu işledikleri anlaşılmakla, mahkumiyetleri yerine beraatlarına karar verilmesi, 2-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin tezin verildiği tarih olan ""07.01.2008"" yerine şikayet tarihi olan ""03.09.2012"" olarak gösterilmesi Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.