20. Hukuk Dairesi 2016/10647 E. , 2016/10498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davası hakkında ... 5. Asliye, ... 7. Tüketici ve ... 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, vekalet sözleşmesine dayalı olarak vekalet ücretinden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
... 5. Asliye Hukuk Mahkemesince taraflar arasındaki uyuşmazlığın vekalet sözleşmesinden kaynaklandığı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 7. Tüketici Mahkemesince, dava konusu dosyalardan ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/166 E. - 2014/149 K. sayılı davasında... plakalı ticari aracın gelir ve giderine davacı ... ile Davalı Sefer arasında ortaklık ilişkisi bulunduğu iddia edilerek tazminat talep edilmiş ve mahkemece de bu ticari ilişkinin varlığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olup; bu işin ticari iş olduğu konusunda hiçbir duraksama olmadığı, davalının açıkça tüketici olmadığı, tüketici olmayan davalı ile Avukatlık Kanununa göre tekel mahiyetinde ve profesyonel iş yapması gereken davacı avukat arasındaki bu uyuşmazlığın çözümünde de asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davalının tüketici olup uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; avukat olan davacı, davalı ile aralarında yapılan Avukatlık ücret sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken ücretin ödenmediğinden bahisle vekalet ücretinin davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Davacının davalıyı vekil olarak temsil ettiği dava dosyalarından ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/166 E. - 2014/149 K. sayılı davasında, davacı ... ile Davalı ... arasında... plakalı ticari aracın gelir ve giderine ortaklık ilişkisi bulunduğu iddia edilerek tazminat talep edildiği ve mahkemece de bu ticari ilişkinin varlığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmış olup, davaya konu işin ticari iş olduğu konusunda hiçbir duraksama olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının mesleki amaçla hareket ettiği, tüketici ve tacir olmadığı, davalının ise mesleki ve ticari amaçla hareket ettiği gözetildiğinde tarafların 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici olmadıkları gibi taraflar arasındaki işlemin de tüketici işlemi olmadığı kuşkusuzdur. Bu nedenlerle, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.