Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4582
Karar No: 2019/1545
Karar Tarihi: 04.03.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4582 Esas 2019/1545 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/4582 E.  ,  2019/1545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : . İş Mahkemesi

    A)Davacı İstemi: Davacı gayrimenkullerine konulan haciz işlemlerinin tedbiren durdurulması ve haciz işlemlerinin iptalini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı: davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı : Davacı dava dışı ...Hiz.Ltd.Şti de bulunan hisselerini 25 Mayıs 2012 yılında devrettiğini buna rağmen şirketin borçları nedeniyle taşınmazları üzerine haciz konduğunu beyan ederek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de şirket hisselerinin devrinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmediği,buna ilişkin tescil yapılmadığı , devir tarihinden sonra davalı kurum tarafından ödeme emri gönderilmesinden sonra davacı tarafından kuruma devirle ilgili bilgi verilmediği ,ödeme emrine karşı itiraz edilmediği gibi davacının hisselerini devrettiğini beyan ettiği şirketin prim borçlarının yapılandırılması için devirden çok sonra 21/10/2014 tarihinde kuruma başvurduğu ,kurumu bilgilendirmeyerek kurumun şirket hissesini devir alanlara karşı takip yapmasına olanak sağlamadığı ,herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını ifa ederken dürüstlük kuralına uyması gerektiği ,Ticaret Sicil kayıtlarına göre şirket ortağı olarak görünen davacıya ait taşınmazlara şirketin prim borçları nedeniyle haciz konması işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermiştir.
    İstinaf Başvurusu ; Davacı tarafça; ortaklıktan ayrıldığını, öncelikle borcun şirketten talep edilmesi gerektiğini, tebliğ yapılmadığını, yapılsa da sorumlu olmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı : Somut olayda; davacı tarafça ortaklıktan ayrıldığını, hisse devri ileri sürülmüş ise de, hisse devrinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmediği, sicile tescil yapılmadığı, devirden sonra gönderilen ödeme emrinden sonra SGK"ya devirle ilgili bilgi verilmediği, ödeme emrine rağmen Kuruma itiraz edilmediği, devirden 2 yıl kadar sonra 21/10/2014 tarihinde SGK"ya başvurulduğu, Ticaret Sicil kayıtlarına göre şirket ortağı görünen davacıya SGK"nın işlem yapmasında hukuka aykırılık olmadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    ./..

    İlk Derece Mahkemesi tarafından yeterli inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulduğu, ihtiyati hacizlerin ödeme emirlerinin tebliğ edilip itiraz yoluna başvurulmamakla kesinleştiği de dikkate alınarak, neticede İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun oy birliği ile esasdan reddine karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Dava gayrimenkuller üzerindeki haczin kaldırılması isteminden ibarettir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına düzenlenen dava dışı ... Ltd Şti"nin borçlarını içeren 26/06/2012 tarih ve 11561902 sayılı 2005/3-2011/12 dönem borçlarından oluşan ödeme emrinin 09/08/2012 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, yine davacı adına düzenlenen dava dışı ...Mobilya Ltd Şti"nin borçlarını içeren 16.06.2015 tarih ve 8964106 sayılı 2007/5-2012/9 dönem borçlarından oluşan ödeme emrinin 25.06.2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 08.11.2004 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan 19.10.2004 tarihli karar ile dava dışı ...’ün müdür atanmasına ...(davacı) ve ...’ün müdürlük ve imza yetkilerinin süre sonuna kadar devamına karar verildiği, 26.06.2012 tarihli ve 16.06.2015 tarihli ihtiyati haciz kararı ile davacının Bağcılar ve Büyükçekmecedeki gayrimenkullerine ayrı ayrı iki ödeme emrinden dolayı da haciz konulduğu, davacının 21/10/2014 tarihinde dava dışı ...Hiz.Ltd.Şti. "nin prim borçlarını hissesi oranında (%33 ,33 ) yapılandırmak istediğini beyan ettiği, 25.05.2012 Tarihli ... Noterliğinde düzenlenen hisse devri sözleşmesi ile davacının her iki şirketteki hisselerini de devrettiği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 80/5, 80/12 ve 6183 sayılı Yasa"nın 58. maddeleri ile İİK"nun 72. maddesidir. 506 sayılı Yasa"nın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Yasa"nın uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. 506 sayılı Yasa"nın 80/12. maddesinde, sigorta primlerini haklı bir neden olmaksızın yasal süresi içinde ödemeyen özel hukuk tüzel kişilerinin üst düzey yönetici ve yetkililerin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür. 6183 sayılı Yasa"nın 58/1. maddesine göre ise, “ Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemesi) nezdinde itirazda bulunabilir. ) 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile "7" günlük süre "15" gün olarak değiştirilmiş olup aynı Kanunun 123 üncü maddesi uyarınca söz konusu değişiklik 1/1/2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu tarihten sonra tebliğ edilen ödeme emirlerine ilişkin uyuşmazlıklarda uygulanacaktır.
    Limited şirketlerde, 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine göre,(Değişik madde: 22/07/1998 - 4369/21 md.)Limited şirket ortakları (Değişik ibare: 04/06/2008 - 5766 S.K./3.mad) şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. (Ek fıkra: 04/06/2008 - 5766 S.K./3.mad) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. (Ek fıkra: 04/06/2008 - 5766 S.K./3.mad) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
    Limited şirket ortaklığından ayrılanlar yönünden, bu ayrılmanın ticaret sicilinde ilan edilmemiş olması halinde, ayrılma tarihinden sonraki döneme ilişkin prim vs borçlarından sorumlu olunup olunmayacağının belirlenmesi yönünden, uyuşmazlığa konu dönemde yürürlükte bulunan (Mülga) 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun konuya ilişkin hükümlerinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
    Bilindiği üzere, ticaret siciline tescil, kural olarak bildirici etkiye sahiptir. İstisnai olarak, ticaret unvanı ve işletme adının korunması; ticaret şirketlerinin tüzel kişilik kazanabilmesi; esnaf işletmelerinde ticari mümessil tayini; anonim şirketlerde ana sözleşmenin değişikliğinin hüküm ifade etmesi ve ticari işletme rehni halleri için ticaret siciline tescil, zorunlu ve kurucu niteliktedir.
    Somut olayda; noterde hisse devri sözleşmesi yapılması geçerli olup ticeret sicile bildirilmesi kurucu değil bildirici etkiye sahip olduğu gözetilmeden, dava dışı limited şirketlerde davacının müdürlük dönemi ve hissedarlık dönemleri araştırılmadan haczin yalnızca ... şirketinin borcundan kaynaklı olduğu düşünülerek ve davada hak düşürücü süre ve 3. kişi olması durumuna göre menfi tespit niteliği gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalıdır.
    Yapılacak iş; dava dışı borçlu her iki limited şirkette de davacının hissedarlık ve müdürlük dönemlerini araştırmak, araştırmaya göre davacının 3. kişi olup olmadığını belirlemek, ödeme emirlerinin asıllarını dosyaya getirterek davacının itiraz edeceği mercinin ve başvuru yollarının ödeme emrinde mevcut olup olmadığını belirleyerek davayı süre yönünden değerlendirmek, davacının yalnızca hissedar olması durumunda şirketten tahsil imkanına ilişkin araştırma yapmak, davacıya ödeme emrilerinin hangi sıfatla gönderildiğini tespit ederek, tüm bu araştırmaların sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davacı tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılması, ilk derece mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir.
    G)Sonuç :
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine
    04/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi