2. Ceza Dairesi 2020/6900 E. , 2020/4238 K.
"İçtihat Metni"Konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan suça sürüklenen çocuk ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1-4, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine, 2 yıl denetime tabi tutulmasına dair Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesinin 27/11/2012 tarihli ve 2012/856 esas, 2012/650 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen20/12/2019 gün ve 94660652-105-34-19939-2019 Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2019 gün ve 2019/132857 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Sanığın erteleme süresinde işlemiş olduğu bir başka suç sebebiyle cezasının aynen infazına dair Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesinin 01/08/2019 tarihli ve 2012/856 esas, 2012/650 sayılı ek kararın, Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesinin 27/11/2012 tarihli ve 2012/856 esas, 2012/650 sayılı kararının bozulması hâlinde, infaz kabiliyeti olmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, suçun işlendiği 18/09/2012 tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamamış ve dosyada mevcut adli sicil kaydına göre suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan belirlenen 6 ay 20 gün hapis cezasının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümlünün yokluğunda, dosya üzerinden verilen 01.08.2019 tarihli ve 2012/856 E., 2012/650 K. sayılı aynen infaz kararı, her ne kadar hükümlüye 19.08.2019 tarihinde .... Mah. .... Mevkisi .... Evleri No:48/A İç Kapı No:1 ..../Diyarbakır adresinde aynı konutta oturduğu belirtilen babası tarafından alınarak tebliğ edilmişse de, öncelikle hükümlünün dosya kapsamından anlaşılan ve bilinen son adresi olan .... Mah. .... Sk. No:20 ..../Diyarbakır adresine anılan ek kararın tebliğe çıkarılması gerektiği gözetilmediği gibi, Anayasa"nın 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarında başvurulacak yasa yolu, mercii, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerektiği halde itiraz yasa yoluna tabi olan ek kararda sadece yasa yolu açık olmak üzere şeklinde bir yasa yolu bildiriminin olduğu, bu suretle hükümlünün yanıltıldığı, dolayısıyla bu ek kararın usulüne uygun kesinleşmediği ve sonraki tüm işlemlerin hukuken geçersiz olduğu belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, öncelikle 01.08.2019 tarihli ek kararın usulüne uygun olarak hükümlüye tebliğ edilip, usulüne uygun biçimde kesinleştirilmesinden sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup (BAKIRKÖY) 3. Çocuk Mahkemesinden verilip kesinleşen, 27.11.2012 tarihli ve 2012/856 E., 2012/650 K. sayılı karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 09/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.