Tebliğname No : 6 - 2013/235083
MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesi
NUMARASI : 2013/184 (E) ve 2013/221 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Anayasa Mahkemesi’nin 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı iptal kararının, aynı maddenin infazı aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Yakalandığında araçta ele geçen sigara ve çikolataları nereden aldığı sorulan sanığın, müştekiye ait işyerini söyleyerek çalınan 15 TL para dışında sigara ve çikolataların müştekiye teslimi ile kısmi iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK"nın 168/1-4. maddesi uyarınca, müştekinin soruşturma aşamasında kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının olup olmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanığın girdiği yer itibariyle eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 116/2. maddesinde düzenlenen işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde aynı Kanun"un 116/1. maddesi uyarınca konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulması ve sanığın atılı suçları geceleyin işlediği, oluşa uygun olarak kabul edildiği işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan TCK"nın 116/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanık müdafiinin 02/04/2013 tarihli celsede lehe hükümlerin uygulanmasını istemesi karşısında, sanık hakkında, işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesi gereğince seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerekip gerekmediği hususunun tartışılmaması,
4- Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin adli sicil kaydının, kesinleşmiş hapis cezasına mahkumiyet hükmü olarak kabul edilemeyeceği ve müştekinin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan doğan zararı da bulunmadığı gözetilmeden, “sanık hakkında adli sicil kaydı nazara alınarak cezanın ertelememesine ve hükmün açıklanmasını geriye bırakılmasına yer olmadığına” şeklinde yetersiz ve yasal olmayan gerekçe ile cezaların ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine 22/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi