Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8112
Karar No: 2014/747
Karar Tarihi: 14.01.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/8112 Esas 2014/747 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2012/8112 E.  ,  2014/747 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/12/2011
    NUMARASI : 2009/224-2011/211

    Taraflar arasında görülen davada Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27.12.2011 tarih ve 2009/224-2011/211 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07.01.2014 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin ortağı bulunduğu dava dışı Y. Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti"deki toplam 32 payını 15/01/2008 tarihli hisse devir sözleşmesi, sulh-ibra protokolu ile 480.000,00 YTL karşılığında davalı ve davalının belirtiği diğer paydaşlara devrettiğini, sözleşmede tarafların karşılıklı sorumluluklarının ve cezai şartın düzenlendiğini, yine sözleşmede davalının 60 gün içinde dava dışı şirketin Halkbankası T. Şubesi"ne olan kredi borcunun kapatılmasının kararlaştırılmasına rağmen davalının buna uymadığını, çekilen ihtarnemeden de bir sonuç alınamadığını, davalının sözleşmenin sorumluluk ve cezai şarta ilişkin kısımlarının ihlal ettiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 YTL cezai şartın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sözleşme şartlarının müvekkili tarafından değil davacı tarafından ihlal edildiğini, hisse devir bedelinin verilen çeklerle tamamen ödendiğini, cezai şartla ilgili olarak müvekkilinin herhangibir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmede belirtilen cezai şarta konu Trabzon Halk Bankası nezdindeki şirket borçlarının ödenmesi ile ipotek ve kefaletlerin çözülmesi noktasında müvekkilinin azami gayret gösterdiğini, fakat elinde olmayan nedenlerle borcun ödenemediğini, Halk Bankası"na olan borcun ödenmemesinde müvekkilinin herhangibir kusuru bulunmadığından sözleşmeye göre cezai şart istenmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece,toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, 15/01/2008 tarihli hisse devir sözleşmesi-sulh ve ibra protokolü gereğince tarafların ortağı olduğu dava dışı Y. Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti"nin Halk Bankası T. Şubesi"ne olan borcunun süresinde ödenip, ipotek ve kefaletlerin çözüleceğinin kararlaştırıldığı, kararlaştırılan hisse devir bedelinin sözleşmede belirtilen süreden sonra, ancak davadan evvel ödenmiş bulunduğu, fakat gerek devir bedelinin ödenmesi gerekse de şirketin bankaya olan borçlarının tamamen ödenip teminatların kaldırılmasının taraflar arasında açık ve net şekilde süreye tabi tutulduğu, belirtilen sürede ödenmediği takdirde cezai şartın öngörüldüğü, gerek hisse devir bedeli ve gerekse de bankaya olan borcun zamanında ödenmediği ve teminatların zamanında kaldırılmadığı, bu nedenle davacının cezai şartı hakettiği, davalının mücbir sebep itirazının yerinde olmadığı, olayda mücbir sebep koşullarının oluşmadığı, ayrıca istenilen cezai şart miktarınında normal olduğu gerekçesiyle davacının davasının cezai şart yönünden kabulü ile istemle bağlı kalınarak 9.000,00 TL cezai şart bedelinin davalıdan tahsiline, cezai şartla ilgili olarak fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, hisse devir bedeli ödenmiş bulunduğundan buna yönelik istemin ise reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ile davalı temyiz etmiştir
    1- Dava, 15.01.2008 tarihli limitet şirket hisse devir sözleşmesi, sulh ve ibra protokolüne dayalı cezai şart ve hisse devir bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık, davalı devralanın anılan sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerine aykırı davranıp davranmadığı, bu bağlamda cezai şart borcundan sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen sözleşme kapsamında müvekkiline ait dava dışı limitet şirket hisselerinin davalıya devrinin öngörüldüğünü, bu kapsamda davalı tarafından hisse bedellerinin ödenerek hisselerin devralındığını, ancak davalının anılan sözleşme kapsamında 60 gün içinde bankalar nezdindeki kredilerden kaynaklanan kredi kefaletlerinin kaldırılması vaadinde bulunmasına karşın bu sorumluluğunu yerine getirmediğini ileri sürerek işbu davayı açmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda değinilen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisinde mevcut taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme incelendiğinde, davalının davacıya ait limitet şirket hisselerini devralmasının kararlaştırıldığı, bu kapsamda davalıya dava konusu başkaca yan edim yükümlerinin de yüklendiği anlaşılmaktadır. Ancak, davalı tarafından gerek yargılama sırasında gerekse temyiz dilekçesinde dava dışı limitet şirketin diğer ortakları tarafından açılan dava sonucunda mahkemece verilen iptal kararı ile sözleşmeye konu hisseleri edinemediği savunulmasına rağmen mahkemece sonuca etkili bu savunma üzerinde durulup değerlendirilmemiştir.
    Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, limitet şirket hisse devri işlemlerini düzenleyen 6762 sayılı TTK’nın 520"nci maddesi gereğince yapılması gereken işlemlerin geçerlilik şartı mahiyetinde bulunduğu göz önünde bulundurulmak suretiyle, taraflarca yapılan hisse devir işleminin geçerlilik şartına uygun şekilde yapılıp yapılmadığı ve bu konuda varlığı ileri sürülen iptal kararının davalının sözleşmeye konu hisseleri edinmesine engel teşkil edip etmediği üzerinde denetime elverişli bir şekilde durulmak ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin tüm, davalının diğer temyiz itirazların incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalının ise diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi