Esas No: 2006/8164
Karar No: 2006/10200
Karar Tarihi: 13.12.2006
Dolandırıcılık Ve Bilişim Suçları - Lehe Yasa Değerlendirmesi - Müdafi Tayini - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2006/8164 Esas 2006/10200 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık B. E. hakkında bilişim suçundan ve dolandırıcılık suçundan yargılama yapıldığı ve mahkumiyetine karar verildiği görülmektedir. Bilişim suçu nedeniyle verilen adli para cezasının temyizi sonucunda, lehe yasa değerlendirmesi yapılırken 5237 Sayılı Yasanın 245/1. maddesinin iki kez uygulanacağı ve 168. maddenin uygulanma olanağının bulunmadığı belirtilmiştir. Dolandırıcılık suçu nedeniyle ise, sırasıyla sanığın kredi kartı ile çektiği para nedeniyle temel ağır para cezasının fazla tayini, haksız menfaatin hafif olduğunun gözetilmemesi nedeniyle cezanın arttırılması, adli para cezasının fazla tayini sebepleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise sırasıyla; 5237 S. Türk Ceza Kanunu [ Madde 245 ], 5237 S. Türk Ceza Kanunu [ Madde 168 ] ve 5271 S. Ceza Muhakemesi Kanunu [ Madde 150 ] olarak belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2006/8164 E., 2006/10200 K.
11. Ceza Dairesi 2006/8164 E., 2006/10200 K.
- DOLANDIRICILIK VE BİLİŞİM SUÇLARI
- LEHE YASA DEĞERLENDİRMESİ
- MÜDAFİ TAYİNİ
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 245 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 168 ]
- 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 150 ]
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık ve bilişim suçlarından sanık B…
….. E…
….. hakkında yapılan yargılama sonunda: Mahkumiyetine dair DİYARBAKIR 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28.11.2005 gün ve 2005/234 Esas, 2005/298 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 21.11.2006 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : I- Bilişim suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanık hakkında bilişim suçundan dolayı kurulan hüküm nedeniyle lehe yasa değerlendirmesi yapılırken 5237 Sayılı Yasanın 245/1. maddesinin iki kez uygulanacağı ve 168. maddenin uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden hüküm gerekçesinin karıştırılması sonuç uygulama isabetli bulunduğundan, adli para cezasının eksik tayin edilmesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, üst sınırı en az beş yıl hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada CMK.nun 150/2 fıkra hükmüne göre sanığın istemi aranmaksızın bir müdafii görevlendirileceğinin belirtilmesi ve sanığın rızasının aranmaması karşısında tebliğnamenin birinci bendindeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin cezaların ertelenmesi gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre C.Savcısının ve sanık müdafiinin sübutun bulunmadığına, mahkumiyete yeter delil bulunmadığına ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Sanığın kredi kartı ile çektiği ve bilişim suçuna konu 300.000.000 TL. para da dahil edilerek temel ağır para cezasının fazla tayini,
2- Suç tarihi itibariyle elde edilen haksız menfaatin hafif olduğu gözetilmeden yazılı şeklide pek fahiş kabulü ile TCK.nun 522. maddesi uyarınca cezanın arttırılması,
3- Kabule göre; adli para cezasının 707. YTL yerine yazılı şekilde fazla tayini,
SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321 inci maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 13.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.