15. Ceza Dairesi 2015/7248 E. , 2018/4852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-j, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK’nın 204/1, 43, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
26/06/2013 tarihinde sanığın yokluğunda verilen hükümler sanığın savunmasında bildirmiş olduğu adresine tebliğe çıkartıldığı ancak sanığın tanınmaması gerekçesi ile tebligatın iade edildiği, bunun üzerine sanık hakkında adres araştırması yapılmadan daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamış olan adrese doğrudan 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat çıkarılmış olması nedeniyle mahkumiyet hükümlerinin tebliğine ilişkin 14/08/2013 tarihli tebligat işleminin usulsüz olduğu, bu nedenle sanık müdafinin öğrenme üzerine yapmış olduğu 09/09/2013 tarihli temyiz inceleme başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın olay tarihinde, sahte olduğu tespit edilen tapu kayıt ve çiftçi kayıt belgeleriyle katılan Deniznbank A.Ş."ye kendi adına kredi başvurusunda bulunduğu ve 25.000 TL kredi aldığı, bu şekilde zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm açısından; sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, yapılan sahtecilikte aldatma kabiliyetinin bulunmasının zorunlu olduğu, aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının da belge aslı üzerinde hakim tarafından yapılacak bir incelemeyle belirleneceği, buna göre; dosya içerisinde katılan banka tarafından yazılan yazıda sanığın vermiş olduğu belgelerin fotokopi belgeler olduğunun belirtilmiş olup aslının mevcut olmaması nedeniyle fotokopiden ibaret olan belgelerin hukuki sonuç doğurmayacağının anlaşılması karşısında, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı bu suç yönünden beraatine hükmedilmesi gerekirken yazılı şeklilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden; 5237 sayılı TCK"nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın, sırf banka elemanlarının kendi görevlerini gerekli özen ve dikkati göstererek yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa dolandırıcılıktan değil, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir. 5411 sayılı “Bankacılık Kanunu’nun 3. maddesinde banka, 48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır. Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlama suçun konusudur. Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı, kredi verecek kuruluşun mevzuatında öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. Fiil, sahte kıymet takdiri raporları veya gerçeğe aykırı belgeler, bilançolar düzenleyerek hileli davranışıyla bunları aldatmaktadır.
Sanık aşamalardaki savunmalarında; sahte tapu kayıt ve çifçi kayıt belgeleri ile kendisi adına kredi çektiğini kabul etmiş, kredinin 7.000 TL"sini taksitler halinde ödediğini beyan etmiş olup, sanığın katılan bankaya vermiş olduğu belgelerin fotokopi olup, bu belgelerin gerçek olup olmadığını konusunda katılan banka tarafından denetim imkanının bulunması karşısında sanığın katılan bankanın denetim imkanını ortadan kaldıracak hilesinin bulunmaması nedeniyle sanığın atılı nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden beraatine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması;
Kabule göre;
1-Sanık müdafiinin 24.06.2013 tarihli dilekçesi ile vekillikten çekildiğini bildirmesine rağmen bu durumun sanığa tebliğ edilemeden, sanığa esas hakkında savunma yapma olanağı tanınmadan yargılamaya yokluğunda devam edilip hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Kredi sözleşmesine ek, kullanılan suça konu tapu kayıt belgeleri ile çiftçi kayıt belgelerinde yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu belgenin mahkeme heyeti tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi, bu şekilde, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespitinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 02/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.