11. Hukuk Dairesi 2012/8581 E. , 2014/726 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 49. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2012
NUMARASI : 2011/247-2012/25
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 49. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/02/2012 tarih ve 2011/247-2012/25 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.01.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. E. G. S.ile davalı vekili Av. B. B. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin mobil telekomünikasyon hizmeti veren bir şirket olduğunu, davalının da aynı alanda faaliyette bulunduğunu, davalının yapmış olduğu reklam filminde “zaten dünya futbolunda 5 – 3- 2 ye yer yok, bu sistemi değiştirelim 5 – 3 - 2 olmuyor o zaman A.’ ya geçeceğiz kalkın A.’ya geçiyoruz…” sözleri ile müvekkilini kötüleyip ticari itibarına saldırıda bulunduğunu, bu eylemin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının haksız rekabetin tesbit ve men’i ile 10.000,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt faizi ile birilikte davalıdan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, reklam filminde haksız rekabet oluşturacak bir eylemin bulunmadığını, reklamda davacıya yönelik kötüleme olmadığını, reklamda geçen “5-3-2” ibaresinin davacı ile ilgili olmayıp futbolda uygulanan bir sistem olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından hazırlanıp televizyonlarda yayınlanan reklam filminde A."nın avantajlı bir tarifesinden söz edilerek karşılaştırma yapıldığı, bu karşılaştırma yapılırken reklamda rol alan “teknik direktörün “5-3-2 olmuyor, o zaman A."ya geçeceğiz” sözleriyle “T."den A."ya geçişi" ifade ettiği, bu şekilde davalının kendi hizmetini tanıtıp överken rakibini somutlaştırmış bir şekilde kötüleyerek pahalı hizmet veren firma olarak gösterdiği, bu reklam filmiyle haksız rekabet yaratıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının yayınladığı reklam filminin haksız rekabet oluşturduğunun tesbiti ile bu şekilde oluşan haksız rekabetin men"ine, 200.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, maddi tazminat ve ilan isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve somut uyuşmazlıkta eylemin haksız rekabet teşkil edip etmediğinin özel ve teknik bilgiyi gerektirmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel durumları göz önünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre somut olaya gelindiğinde, davalının yapmış olduğu reklam filminde kullanılan ifadeler nedeniyle hükmedilen manevi tazminat miktarı, olayın özellikleri dikkate alındığında yüksek olup, mahkemece daha ılımlı ve adalete uygun, makul bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.