16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6420 Karar No: 2016/5663 Karar Tarihi: 24.052016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/6420 Esas 2016/5663 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/6420 E. , 2016/5663 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2007 yılında yapılan kadastro sırasında paftasında yol ve kuru dere olması nedeni ile tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 10.07.2012 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece Yargıtay"ın usuli bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisinin 21.11.2012 tarihli raporuna ek haritasında (B) ile gösterilen 1.018.74 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacılar adına tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, kadastro sırasında yol ve dere yatağı olarak tespit harici bırakılan dava konusu taşınmazın yol olan kısmı üzerinde davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; fen bilirkişisi tarafından hazırlanan rapora göre yol olan kısmın bitişiğinde dere bulunduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak, dere yatakları Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, aktif dere yatakları ile derenin etki alanında kalan yerlerin zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, aktif dere (nehir-çay) yatağında ve etki alanında kalmayan bir yer koşulları mevcut olduğu takdirde, niteliğine göre zilyetlik ve imar- ihya yoluyla kazanılabilir. Keşif sırasında bu hususun belirlenmesi için jeolog bilirkişisinin bilgisine başvurulmamış, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut nitelikteki beyanlarına itibar edilmiştir. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşabilmek için, jeolog bilirkişi katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; çekişmeli taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün aktif dere yatağında veya etki alanında kalıp kalmadığı konusunda ayrıntılı ve denetime elverişli rapor hazırlaması istenmelidir.Bunun yanında karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesi"nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köylerin mahalle olarak, belediyelerin ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış olmaları nedeniyle TMK"nın 713/3. maddesi gereğince dava yöneltilen ... Köyü"nün tüzel kişiliği kaldırılmış olduğundan Balya Belediyesi davaya dahil edilmiş ise de, aynı madde kapsamında ilgili kamu tüzel kişisi olarak ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da davada taraf olması gerekli olduğundan öncelikle davacıya taraf teşkilinin sağlanması için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkili sağlandığında tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin deliller toplanıp işin esasına ilişkin araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."na iadesine, 24.05 2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.