19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7320 Karar No: 2019/7740 Karar Tarihi: 02.05.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/7320 Esas 2019/7740 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, gümrük kaçakçılığı suçlamasıyla mahkumiyet hükmü verilen bir davada yapılan temyiz başvurusunu inceledi. Daire, sanığın daha önce işlediği aynı suç nedeniyle verilen başka bir mahkumiyet kararına atıfta bulunarak, bu dosyanın incelenmesi gerektiği sonucuna vardı. Ayrıca, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilirken hangi sabıkanın tekerrüre esas alındığının belirtilmemesi, dava konusu kaçak sigaraların müsaderesine karar verilirken yanlış kanun maddesinin kullanılması ve kanuni sonuçları gereği hüküm giyen sanığın hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiş olması nedenleriyle kararın bozulması gerektiğine karar verdi. Kanun maddeleri olarak, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13/1. maddesi, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53, 54/4, 58 ve 43/1. maddeleri belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/7320 E. , 2019/7740 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal edildiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 09.05.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Hendek Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen 2013/418 Esas ve 2015/191 Karar sayılı hükmün Dairemizce incelenerek 02.05.2019 tarihinde bozulmasına karar verilmesi karşısında; Anılan dava dosyası getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, Kabule göre de; 1) 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilirken, hangi sabıkanın tekerrüre esas alındığının belirtilmemesi, 2) Dava konusu kaçak sigaraların 5607 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 5237 sayılı TCK"nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi, 3) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.