22. Hukuk Dairesi 2018/7142 E. , 2018/24908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
MAHKEMESİ : ... 43. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekillerince istenilmesi ve davalılardan ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekilince duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20/11/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına vekili Avukat ... diğer davalı ...adına vekili avukat ... ile davacı adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin davalıların yüklenimi altında bulunan ... Balıkçı Barınağı inşaatında ve yine aynı firmaların işçisi sıfatıyla ...’taki şantiyelerde, kısa bir dönem de ... merkez işyerinde olmak üzere 01/09/1995-30/06/2011 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını, iş sözleşmesinin iş bitimi sebebiyle işverence feshedildiğini, ödenmemiş kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, aylık ücret, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğunu, işçilik tazminat ve alacakları için başlatılan icra takibinin haksız itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, kıdem tazminatı yönünden net 41.281,76 TL, ihbar tazminatı yönünden net 14.855,82 TL, yıllık izin ücreti yönünden net 34.766,67 TL, hafta tatili ücreti yönünden net 19.590,00 TL, ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden net 5.710,00 TL, aylık ücret alacakları yönünden net 144.000,00 TL olmak üzere toplamda 260.204,25 TL için itirazın iptali ile takibin devamına; yüzde yirmi oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, aylık ücret, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının işleyecek faizlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalı ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının hizmet süresinin 01/09/1995-10/12/2010 arasında olduğunu, iş bitimine bağlı olarak iş sözleşmesinin son bulduğunu, 17/02/2007’de ise davacının emekli olduğunu ve çalışmaya devam ettiğini, aylık ücret miktarına yönelik iddiayı kabul etmediklerini, kıdem tazminatı alacağının hesaplanmasında ücretin tavan tutarı aşıp aşmadığının belirlenmesi gerektiğini, ihbar tazminatı talebinin dayanaktan yoksun olduğunu, davacının şantiye şefi olduğunu, çalışma düzen ve koşullarını kendisinin belirlediğini, ücret, yıllık izin ile tatil ücreti taleplerinin de yerinde olmadığını, davacıya toplam 52.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemelerin mahsup edilmeden icra takibinde fazladan talepte bulunulduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... İnş. A.Ş. vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacı ile müvekkili şirket arasında doğrudan kurulan bir iş ilişkisi olmadığını, davacının konumu gereği hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine hak kazanmadığını, yıllık izinlerini kullanmadığını iddia etmesinin yersiz olduğunu, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacaklarına ilişkin detaylı bilgi ve belgelerin müvekkili şirkette bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı şirketlerce birlikte istihdam edildiği, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacak şekilde sona erdiği, ödenmemiş tazminat ile aylık ücret, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu, icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalılar nezdinde 31/12/1995-30/06/2011 tarihleri arasında çalıştığı, aylık ücret miktarına yönelik iddianın kanıtlandığı, hükümde yazılı tutarlarda ödenmemiş tazminat ve işçilik alacaklarının bulunduğu, icra inkar tazminatı talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile düzelterek yeniden esas hakkında verilen kararda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davacı vekili ve davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. maddesi uyarınca, yargılama harçlarının dava açılışında mahkeme veznesine yatırılması zorunludur.
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 28/1.a maddesi uyarınca, nisbi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörde biri işlem yapılmadan önce peşin olarak ödenir. Aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz.
492 sayılı Kanun’un 29. maddesinde ise, “İlama dayanmayan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Dava dilekçesinde, kıdem tazminatı yönünden net 41.281,76 TL, ihbar tazminatı yönünden net 14.855,82 TL, yıllık izin ücreti yönünden net 34.766,67 TL, hafta tatili ücreti yönünden net 19.590,00 TL, ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden net 5.710,00 TL, aylık ücret yönünden ise net 144.000,00 TL olmak üzere toplamda 260.204,25 TL miktar için itirazın iptali ile takibin devamı talebi bulunmaktadır. Harca esas değer de, 260.204,25 TL tutarında gösterilmiştir.
Eldeki davada, kısmen itirazın iptali talebinde bulunulmasına göre, icra dosyasına yatan tüm peşin harç tutarının değil, sadece itirazın iptali talep edilen kısma (260.204,25 TL) tekabül eden icra peşin harcı miktarının, dava açılışında yatırılması gereken peşin harçtan mahsup edilmesi ile yetinilmesi gereklidir. Somut olayda ise, icra dosyasına ödenen 2.703,60 TL miktarındaki tüm peşin harç, dava açılışında ödenmesi gereken toplam harç miktarından düşülerek, bakiye kalan 1.740,04 TL peşin harç mahkeme veznesine yatırılmıştır. Dolayısıyla, gösterilen harca esas değere göre, dava açılışında ödenmesi gereken peşin harç tutarı eksik yatırılmış olmasına rağmen, yargılamaya devam edilerek hüküm tesis edilmesi, 6100 sayılı Kanun’un 120. maddesi ile 492 sayılı Kanun’un 28/1.a., 29. ve 32. maddelerine aykırıdır.
Anılan sebeple, yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak, eksik harcın ödenmesi için gerekli usulü işlemler yerine getirilmeli, harç eksikliğinin tamamlanması halinde yargılamaya devam edilmelidir.
Kabule göre de;
6100 sayılı Kanun’un 26. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü bulunmaktadır. Dava dilekçesi incelendiğinde, davacının, icra takibinde ileri sürdüğü işlemiş faiz (geçmiş gün faizi) alacağı kalemleri ile ilgili olarak itirazın iptalini talep etmediği görülmektedir. Kıdem tazminatı açısından ise, icra takip talebinde işlemiş faiz alacağı (geçmiş gün faizi) kalemi yer almamaktadır. Hal böyle olmasına rağmen, ücret alacağı için 4.793,42 TL, kıdem tazminatı için 12.133,49 TL işlemiş faiz hesaplanarak, bu iki tutarın toplamı olan 16.926,91 TL işlemiş faiz alacağı yönünden itirazın iptaline karar verilmesi, 6100 sayılı Kanun’un 26. maddesine aykırıdır.
Dava dilekçesi içeriğinde yer alan “3” numaralı (“alacaklara işletilecek feriler yönünden alacak taleplerimiz” başlıklı) bentte, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, aylık ücret, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının faizlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talebi bulunmaktadır. Dikkat edileceği üzere, bu bentte faiz alacakları bakımından, itirazın iptali değil, tahsil hükmü kurulmasına yönelik ayrı bir alacak istemi vardır. Ne var ki, itirazın iptali talebinden ayrı bir başlık halinde ileri sürülen bu alacak talebi yönünden harca esas değerin gösterilmeyerek harcın yatırılmadığı ve dolayısıyla usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, dava dilekçesinin “3” numaralı bendinde ileri sürülen, tahsil hükmü kurulmasına yönelik alacak talebi bakımından, usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir.
Davacının işe giriş tarihinin belirlenmesinde, davalı ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin davaya cevap dilekçesinde yer alan, davacının 01/09/1995 tarihinde işe girdiğine yönelik ikrarının dikkate alınmaması, kabule göre bir diğer hatalı yöndür.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, davalılar yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.