Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/1277 Esas 2019/7736 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1277
Karar No: 2019/7736
Karar Tarihi: 02.05.2019

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/1277 Esas 2019/7736 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, marka hakkına tecavüz suçundan sanığın üretici olduğunu belirledi. Suçun işlendiği tarih öncesinde etkin pişmanlık hükmünün uygulanma olanağı bulunmadığı ve sanıkla uzlaştırmaya tabi olduğu ancak tarafların uzlaşmayı kabul etmediği belirtildi. Temyiz nedenleri yerinde görülmediği için hüküm onandı ancak kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedildiği bölüm bozuldu. 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi uyarınca yapılan hak yoksunluklarına yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Kanunlar: 6763 sayılı Kanun, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/1277 E.  ,  2019/7736 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre dosyadaki delillerden sanığın üretici olduğu anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılmadan önce de, üreticiler yönünden etkin pişmanlık hükmünün uygulanma olanağı bulunmadığı, bu eylemin suç tarihi itibariyle de uzlaştırmaya tabi olduğu ve tarafların uzlaştırmayı kabul etmedikleri anlaşılarak yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.