5. Ceza Dairesi Esas No: 2018/289 Karar No: 2020/9249 Karar Tarihi: 26.02.2020
İhaleye fesat karıştırma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/289 Esas 2020/9249 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, ihaleye fesat karıştırma suçundan açılan davada beraat kararı verildiği belirtilmiştir. Mahkeme, suçu işlediklerine dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermiştir. Ayrıca, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre, kendilerini tek vekille temsil ettiren ve beraat eden sanıklar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 139/7. maddesi, 3628 sayılı Kanun'un 18. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 237/2. maddesi gösterilmiştir.
5. Ceza Dairesi 2018/289 E. , 2020/9249 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : İhaleye fesat karıştırma HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Tebliğname başlığında temyiz eden kısmında sanıklardan ... yerine ... ismine yer verilmesi, tebliğname içeriği de nazara alındığında yazım hatası olarak değerlendirilmiştir. CMK"nın 260/1. maddesine göre ihaleye fesat karıştırma suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18. maddesindeki düzenlemenin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin kamu davasına katılan olarak kabulüne, başvurularının kapsamına göre incelemenin katılan ... vekilinin sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında verilen beraat hükümlerine, O yer Cumhuriyet savcısının tüm sanıklar hakkında kurulan beraat hükümlerine, sanıklar ..., ... ve ... müdafin ise vekalet ücretine hasren vaki temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü: İhaleye fesat karıştırma suçu 5271 sayılı CMK"nın 139/7. maddesinde sayılan suçlar arasında yer almadığından gizli soruşturmacı görevlendirilmesi suretiyle elde edilen kanıtların yasal delil niteliğinde olmadığı ve sanıklar ... ile ..."ın atılı suçu işlediklerine ilişkin cezalandırılmalarına yeterli, kesin, inandırıcı ve başka kanıtlarla da doğrulanan delil bulunmadığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş ve yine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin
13/5. maddesinde yer alan “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.” biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978-2/324-350 sayılı Kararında belirtilen; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas almakta ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin ayrı ayrı tayin ve takdirinin mümkün bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, kendilerini tek vekille temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar yararına tebliğnamede ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği yönündeki görüşlere de iştirak edilmemiştir. Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin, O yer Cumhuriyet savcısının ve bir kısım sanıklar müdafin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA 26/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.