11. Hukuk Dairesi 2013/10900 E. , 2014/711 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2011/253-2013/147
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/03/2013 tarih ve 2011/253-2013/147 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Fatma Karaman Odabaşı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı/karşı davalı vekili, aydınlatma ürünlerinin üretim ve satışıyla iştigal eden müvekkilinin TPE nezdinde tescilli 2010/01118, 2009/06088, 2006/05562 ve 2007/02837 nolu endüsriyel tasarım tescil belgelerinin sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin ürünlerini taklit ettiğini, bu durumun mahkeme aracılığı ile yapılan tespit kapsamında düzenlenen bilirkişi raporu ile sabit olduğunu belirterek müvekkili endüstriyel tasarımlarına tecavüzün tespiti ve men"ine, maddi ve manevi zararın tazminine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise reddini istemiştir.
Davalı/karşı davacı vekili, davacı tasarımlarının yenilik ve ayırtedicilik özelliklerinin bulunmadığını, anonim ürünler olduğunu, davacı tasarımları ile müvekkilinin ürettiği ürünler arasında benzerlik bulunmadığını belirterek asıl davanın reddini istemiş, karşı dava kapsamında, yenilik ve ayırtedicilik özelliği bulunmayan davalı tasarımlarının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafa ait 2010/01118, 2009/06088, 2006/05562, 2007/02837 sayılı tasarımların tümünün anonim karakterli olup daha önceden kamuya arz edilmiş ve yenilik vasfı taşımayan tasarımlar olduğu, tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde bu kararın geriye etkili olacağı buna göre tasarım hakkına tecavüz ve buna dayalı taleplerin yerinde olmadığı gerekçesiyle karşı davanın kabulü ile davacı tasarımlarının hükümsüzlüğüne, asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı/karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Asıl dava, tasarıma tecavüzün tespiti, men"i, maddi ve manevi tazminat istemine; karşı dava, davacı tasarımlarının hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle karşı davanın kabulüne, asıl davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda, incelemeye sunulan ve iptali istenen tasarımlardan sonraki tarihleri taşıyan belgelerdeki ürünler dışında dava konusu tasarımların yenilik unsurunu ortadan kaldıracak nitelikte dosyaya delil sunulmadığı, bu hususta kendi uzmanlık deneyimlerinden kaynaklanan ve evvelce yayınlanmış herhangi bir yayın veya literatüre dayanmaksızın dava konusu tasarımların anonim nitelikli ve yeni olmadıkları mütalaa edilmiş, mahkemece de dava konusu tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Ancak, 554 sayılı KHK"nın 43/a maddesi uyarınca bir tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilebilmesi için aynı KHK"nın 5 ila 8. maddelerinde sayılan koşullara sahip olmadığının ispatı gereklidir. Öte yandan, 554 sayılı KHK"nın 11. maddesi kapsamında bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir. Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, bir tasarımın yenilik unsuruna sahip olmadığından bahisle hükümsüzlüğüne karar verilmesi için onun yenilik vasfını ortadan kaldırıcı bir başka tasarımın aynısının başvuru ya da rüçhan tarihinden önce Dünya"nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş olması gerekir. Davacı tarafça açıklanan bu hükümsüzlük nedenlerini gerektiren bir tasarım örneği dosyaya sunulmadığına ve bilirkişi tarafından da herhangi bir literatüre ve belgeye dayalı olmaksızın bu tasarımların "anonim" olduğu belirtildiğine göre, ispata yarayan ve somut herhangi bir delile dayanmayan soyut ifadeler esas alınarak bir tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilemez. Bu bakımdan, hükümsüzlük davasının mahkemece kararda yazılı şekilde değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı/karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı/karşı davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, kararın davacı/karşı davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davacı/karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.