1. Hukuk Dairesi 2014/14788 E. , 2016/2465 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece iptal-tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile miras payı oranında tescil istemine ilişkindir.
Davacı, babası olan mirasbırakan ..."ın 6 adet taşınmazını gelini (oğlu ..."ın eşi) davalıya satış aktiyle temlik ettiğini, ancak işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapunun iptali ile miras payı oranında adına tesciline olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı,mirasbırakanın tedavi masraflarını karşılamak amacıyla çekişmeli taşınmazları sattığını, uzman çavuş olan oğlu ..."nün birikimleri ile satış bedelini ödediğini, ayrıca murisin yaşlılılığı ve hastalığı boyunca eşi ... tarafından bakıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile 535 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında kamulaştırma işlemi neticesinde revizyon gören 6786 parselin davalı, 6787, 6788 ve 6789 parsel sayılı taşınmazların ise ... adına kayıtlandığı gözetilerek 6786 parsel ile birlikte dava konusu 2608, 3816, 3854, 4087 ve 4411 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile 1/6 oranında davacı adına, bakiye 5/6 kısmın davalı adına tesciline; 6787, 6788 ve 6789 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin idare tarafından 6786 parsel sayılı taşınmaz maliklerine ödenmesine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden;1932 doğumlu mirasbırakan ..."ın 13.04.2012 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak çocukları davacı ... ile dava dışı ..., ..., ..., ... ve ..."un kaldıkları, murisin maliki olduğu 6 adet (535, 2608, 3816, 3854, 4087 ve 4411 parsel sayılı) taşınmazını gelini (oğlu ..."ın eşi) davalıya 01.06.2011 tarihli iki ayrı satış aktiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; mirasbırakan tarafından çekişme konusu 6 adet (535, 2608, 3816, 3854, 4087 ve 4411 parsel sayılı) taşınmazın mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya temlik edildiği saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Ne var ki, çekişme konusu 535 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında 26.12.2013 tarihli kamulaştırma işlemi neticesinde 4 adet taşınmaza revizyon gördüğü, bunlardan 6786 parsel sayılı taşınmazın davalı, 6787, 6788 ve 6789 parsel sayılı taşınmazların ise ... adına yazıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur.
Usûl Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 125. (1086 sayılı HUMK."nun l86.) maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usûli işlemler düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçimlik hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Bu usûl kuralının kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır.
Hâl böyle olunca, kamulaştırma işlemi neticesinde oluşan ve ... adına tescil edilen 6787, 6788 ve 6789 parsel sayılı taşınmazlar hakkında HMK. nun 125. maddesi uyarınca usûli işlemlerin tamamlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken değinilen yön üzerinde durulmaksızın sonuca gidilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.