Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2411
Karar No: 2017/9540
Karar Tarihi: 25.09.2017

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/2411 Esas 2017/9540 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2017/2411 E.  ,  2017/9540 K.

    "İçtihat Metni"

    Hakaret suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1. ve 62. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 58/6-7. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2015 tarihli ve 2014/524 esas, 2015/579 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.03.2017 gün ve 17089 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanık ..."ın işlemiş olduğu hakaret suçundan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1. maddesi gereğince 3 ay adli para cezası ile cezalandırılmasını müteakip, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince yapılan indirim sonucunda 2 ay 15 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, adli para cezasının bir gün karşılığı takdir edilen miktar ile çarpılmayarak hüküm neticelendirilmiş ise de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52. maddesinin 3. ve 4. fıkraları gereğince adli para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın ayrı ayrı gösterileceği, ekonomik ve şahsi haller göz önünde bulundurularak hükmedilen adli para cezasının taksitlendirme süresi iki yılı geçmemek kaydı ile belirli taksitler halinde ödenmesine karar verilebileceği, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hususlarının kararda belirtilmesi gerektiği dikkate alındığında;
    1- Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesinin söz konusu kararında temel cezanın adli para cezası olarak belirlenmiş olması karşısında, devam eden artırım ve indirimlerin de adli para cezası üzerinden yapılarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52. maddesinde değinilen usule uygun şekilde hesaplanması ve adli para cezasının ödenmemesi halinde karşılaşabileceği muhtemel durumun sanığa ihtar edilmemiş olmasında,
    2- Sanık hakkında doğrudan adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme;
    A-) 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinin 8. fıkrasında, “ Adlî para cezası hesaplanırken, bu Madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur.” hükmüne yer verilmiştir.
    Bu düzenlemeye göre adli para cezasının belirlenmesinde öncelikle gün üzerinden tespit yapılması, bu miktar üzerinden TCK"nın 61. maddesindeki sıralamaya göre artırım ve indirimlerin yapılması ve son olarak TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca bir gün karşılığı belirlenen miktarın, gün üzerinden belirlenen rakamla çarpılması sonucu para cezasının hesaplanması gerekmektedir.
    İncelenen dosyada; mahkemece TCK"nın 61/8. maddesindeki usule riayet edilmeksizin para cezasının belirlenmesi hukuka aykırıdır.
    B-) 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinde, “(1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
    a) Adlî para cezasına,............çevrilebilir.
    (5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.” hükümlerine yer verilmiş,
    Aynı Kanun"un 52/4. maddesinde ise, “Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” hükmü düzenlenmiştir.
    5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesinde doğrudan verilen adli para cezalarının infazı ile kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak hükmedilen adli para cezalarının infazı farklı düzenlenmişken, 5739 sayılı Kanunun 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılmasıyla, adli para cezalarının infaz rejimlerindeki farklılıklar ortadan kaldırılmıştır. Yapılan bu değişiklikle kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, TCK"nın 50/6. maddesi uygulanamayacaktır.
    Bununla birlikte, ister doğrudan, ister kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak hükmedilsin, hâkim, sanığın ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, TCK"nın 52/4. maddesi uyarınca, adli para cezasının belirli taksitler halinde ödenmesine karar verebilecektir.
    Bu itibarla, yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler ve açıklamalara göre, kısa süreli hapis cezası yerine hükmolunan adli para cezasında, TCK"nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirme yapılması mümkün olmasına karşın, yerel Mahkemece bu hususta karar verilmemesi madde kapsamına göre hakimin takdir yetkisi kapsamında bulunduğundan hukuka aykırı görülmemiştir.
    C-) 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin 5. fıkrasında "Uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir." aynı Kanun’un 58. maddesinin 6. fıkrasında "Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." 7. fıkrasında "Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir." 8. fıkrasında ise "Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır." hükümleri yer almaktadır. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin, yalnızca hapis cezalarına ilişkin olduğu ve aynı Yasanın adli para cezalarının infaz yöntemini gösteren 106. maddesinde de mükerrirlikle ilgili bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir. Belirtilen yasal hükümler birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece hükmolunan cezanın türü itibariyle sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceği anlaşılmaktadır. Mahkemenin tekerrür hükmü uygulamasının hukuka aykırı olduğu açıktır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
    1-) Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2015 tarihli ve 2014/524 esas, 2015/579 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2-) Karardaki hukuka aykırılıklar aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, TCK’nın 125/1. maddesi uyarınca, mahkemece cezanın alt sınırdan takdir edilmiş olması da değerlendirilerek, sanığın 90 gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına,
    3-) TCK’nın 62/1. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirilerek, sanığın 75 gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına,
    4-) TCK"nın 52/2 maddesi uyarınca günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek, sanığın 1.500 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMALARINA,
    5-) Sonuç cezanın niteliğine göre, hüküm fıkrasında yer alan TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün hükümden ÇIKARILMASINA,
    6-) İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 25.09.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi