20. Hukuk Dairesi 2016/5080 E. , 2016/10460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından sunulan 08/02/2016 tarihli dilekçede özetle; [...dava dilekçesi üzerine mahkemece oluşturulan tensip tutanağında tedbir talebi ile ilgili olarak "...belirtilen hususlarda gerekli açıklamalar yapılıp veraset ilamı ibraz edildiğinde tedbir taleplerinin değerlendirilmesine," şeklinde ara karar kurulduğu, taraflarınca yasal süresi içinde açılan davaya cevap dilekçesi verildiğini, cevap dilekçesinin sunulması akabinde dosya içerisinde tapulara yazılan yazıların olduğunun görüldüğünü, yaptıkları incelemede müvekkilleri ... adına kayıtlı taşınmazların bulunduğu tapu müdürlüklerine taşınmazların 3. şahıslara devir ve tescilinin önlenmek üzere müzekkereler yazıldığını gördüklerini, dosyada yapılan incelemede verilmiş bir ihtiyati tedbir kararına rastlamadıklarını, taraflarına ihtiyati tedbir kararı verildiğine ilişkin tebligat da yapılmadığını, bunun üzerine dosyadan ihtiyati tedbir kararı verilmeksizin tapulara müzekkere yazılması ve diğer sebepler ile varsa ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talepli 26/12/2015 günü UYAP sisteminden dilekçe sunduklarını, 28/12/2015 tarihinde ara karar oluşturulduğunu, söz konusu kararla haksız ve gerekçesiz olarak HMK"nın 391. maddesine aykırı olarak ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati tedbirlerin kaldırılması taleplerinin reddine karar verildiğini, ara kararda hiç bir gerekçe bulunmadığını, kararın kurulmasının sehven atlanıldığının beyan edildiğini, bu durumda müvekkillerinin sahibi olduğu hemen tüm mal varlığını teşkil eden İstanbul"un merkezinde toplam değeri milyar TL"den aşağı olmayan 17 adet taşınmazın tapularına mahkemece verilmiş ihtiyati tedbir kararı olmadan ihtiyati tedbir konulduğuna dair tapulara müzekkereler yazılıp kısıtlandığının, mahkeme hakimliğince de kabul olunduğu, ihtiyati tedbir kararı verilmeden ihtiyati tedbir uygulamasının usul ve kanuna aykırı olduğu, sonradan ihtiyati tedbir kararı verilmesinin bu aykırılığı ortadan kaldırmayacağı, ihtiyati tedbir kararına yaptıkları itirazın dinlemek üzere tarafları davet etmeksizin reddedildiği, davanın mal rejiminin tasfiyesine ilişkin alacağın tahsiline ilişkin olup ihtiyati tedbir konulan taşınmazların davada doğrudan uyuşmazlık konusu olmadığını, ihtiyati tedbir kararının dava konusu olmayan taşınmazlar üzerine konulmasının da usul hükümlerine aykırı olduğu,taşınmazlar üzerine dava değeri 1.000.000.-TL üzerinden çok çok cüzi bir harç yatırılarak bu kadar yüksek meblağlı ve İstanbul"un merkezinde çok değerli 17 adet taşınmazın üzerine ihtiyati tedbir kararı konulduğu, hiç bir teminat alınmadan taşınmazların tamamı
üzerine ihtiyati tedbir konularak orantısız ölçüsüz biçimde davalının tüm mal varlığının iktisaden bloke edilmesinin sağlandığını anayasal ve yasal mülkiyet haklarının ihlal edildiği...] gerekçeleri ile reddi hâkim talebinde bulunmuşlardır.
Reddedilen hâkim tarafından, red talebinin yerinde olmadığı yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine ilişkin verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hâkimin reddi için ileri sürülen sebepler işin esası yönünden temyiz sebebi olup, HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/11/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.