12. Ceza Dairesi Esas No: 2015/14748 Karar No: 2016/832 Karar Tarihi: 21.01.2016
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/14748 Esas 2016/832 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2015/14748 E. , 2016/832 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve mala zarar verme suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/03/2015 tarihli ve 2015/365 soruşturma, 2015/1255 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hakimliğinin 13/04/2015 tarihli ve 2015/477 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Dosya kapsamına göre, şüphelinin trafik güvenliğini tehlikeye sokma iddiası üzerine yürütülen soruşturma sonucu hakkında yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, şüphelinin 26/01/2015 tarihinde kolluk personelince alman beyanında, hareket halindeyken dalgınlığı sonucu kazanın meydana geldiğini ve ehliyetinin yanında olmadığı şeklinde ikrarda bulunduğu gözetildiğinde, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ilişkin delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 09.07.2015 gün ve 94660652-105-09-7364-2015-14691/46827 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.09.2015 gün ve 2015/261548 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde müştekinin sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ile devlet karayolu üzerinden...istikametinden ... istikametine giderken şüphelinin sevk ve idaresindeki... plaka sayılı otomobil ile müştekiye ait aracın sağ yanına sürtmesi ve akabinde olay yerinden kaçması şeklinde gerçekleşen olayda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar da, "Mala zarar verme suçunun taksirle işlenemeyeceği taraf beyanlarında kasten mala zarar verildiğine dair bir iddianın bulunmadığı, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma suçu yönünden ise atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkin kamu davası açmak için yeterli delil elde edilemediği dikkate alınarak kamu adına KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA," şeklinde karar verildiği, savcılık makamınca dosyadaki tüm deliller ve iddialar değerlendirilerek verilen kararın dosya içeriğine uygun olduğu görülmüş olup, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/03/2015 tarihli ve 2015/365 soruşturma, 2015/1255 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hakimliğince verilen 13/04/2015 tarihli ve 2015/477 değişik iş sayılı kararında isabetsizlik bulunmadığından, bu karara yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.