MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Her ne kadar mahkemece 765 sayılı TCK’nın 491/ilk maddesi uyarınca hüküm kurulmuş ise de, hırsızlığın kapıları kilitlenerek sokak üzerine park edilen araç içerisinden yapıldığının anlaşılması karşısında; eylemin 765 sayılı TCK’nın 493/1-son maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna uyduğu kabul edilerek yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 7/2, 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddeleri ışığında; sanığın eylemine uyan ve zamanaşımı bakımından lehine olan 765 sayılı TCK"nın 493/1-son maddesinde düzenlenen hırsızlık suçu, aynı Kanun’un 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık genel dava zamanaşımına bağlı olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilk kararın kesinleştiği 09.09.2011 tarihi ile hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği 17.04.2012 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu da nazara alınarak suç tarihi olan 31.10.2004 tarihinden mahkemenin karar tarihe kadar bu sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.