Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/26429
Karar No: 2014/7650
Karar Tarihi: 06.03.2014

un CMK’nın 231 maddesinin 14 fıkrasında yazılı suçlardan olmaması - - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/26429 Esas 2014/7650 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2013/26429 E.  ,  2014/7650 K.

    "İçtihat Metni"



    Hakaret suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/3-a-4, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 7.080 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair,.... Sulh Ceza Mahkemesinin 13/03/2013 tarihli ve 2012/1944 esas, 2013/302 sayılı kararına karşı, katılan vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, anılan kararın kaldırılmasına ilişkin.... ASLİYE CEZA MAHKEMESİNİN) 10/05/2013 tarihli ve 2013/199 değişik iş sayılı kararının, ... Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/07/2013 gün ve 243575 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurulması halinde, itiraz merciinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesinin şartlarının olup olmadığını, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında hukuka aykırılık bulunup bulunmadığını inceleyebileceği, merci tarafından suçun sübutu, nitelendirilmesi gibi esasa ilişkin değerlendirme yapılamayacağı, açıklanmayan mahkûmiyet hükmü içeriğindeki hukuka aykırılıkların denetlenemeyeceği, bu gibi hukuka aykırılıkların ancak davanın düşmesi kararı verildiğinde veya hükmün açıklanması ya da yeni bir hüküm kurulması halinde temyiz kanun yolu ile incelenebileceği cihetle, işin esasına girmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda,.... Sulh Ceza Mahkemesinin 13.03.2013 tarihli kararı ile, 7.080 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, koşulları oluştuğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu karara katılan vekilinin itirazı üzerine, merci ...Asliye Ceza Mahkemesinin 10.05.2013 tarihli kararı ile, sanık hakkında iki ayrı hakaret suçundan hüküm kurulması gerekirken, bir kez ceza verilmesi, görevliye hakaret suçunda hapis cezası verilmesi gerekirken, adli para cezasına hükmolunması ve subjektif koşul oluşmamasına rağmen, CMK’nın 231. maddesinin uygulandığı gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verildiği, kesin olan bu karara karşı Kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını itiraz üzerine inceleyen merciin, hükmü usul ve esas yönünden denetleme yetkisinin bulunup bulunmadığı ile itiraz üzerine verdiği kararın hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
    - Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
    - Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
    - Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    - Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının olmaması,
    - Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
    Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
    CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabilecektir.
    Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı CMK’nun 267 ila 271. maddeleri, arasında düzenlenmiş olup "İtiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267. maddesinde; "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir" şeklindeki düzenlemeye göre, kural olarak sadece hakim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür.
    CMK’nın 270 ve 271. maddelerine göre, itiraz incelemesi kural olarak duruşmasız ve dosya üzerinden yapılacak, merci gerekli görürse Cumhuriyet savcısı, müdafii veya vekili de dinleyebilecektir. Bunun yanında merci, yazı ile cevap verebilmesi için itiraz istemini Cumhuriyet savcısı ve karşı tarafa bildirebilecek, kendisi de inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılması konusunda emir de verebilecektir.
    CMK’nın itirazla ilgili yukarıda yer verilen maddelerinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik itirazın yalnızca şekil yönünden inceleneceği, esasın inceleme dışı bırakılacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu da 22/01/2013 tarih ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararında; “İtiraz mercii, o yer Cumhuriyet savcısının suç vasfına yönelik aleyhe başvurusu üzerine incelemesini sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden yapmalı, gerekli gördüğünde cevap vermesi için itirazı sanık müdafiine tebliğ etmeli ve Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiini dinlemeli, yine ihtiyaç duyduğu konular varsa gerekli araştırma ve incelemeyi yapmalı ya da bunların yapılmasını sağlamalı ve bunun sonucunda da TCK"nun 191/2. maddesi gereğince verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının isabetli olup olmadığına karar vermelidir.” şeklindeki gerekçesiyle itirazın hem maddi hem hukuki yönden ele alınması ve her yönden hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğine karar vermiştir.
    İtiraz üzerine kararı usul ve esas yönünden denetleyen mercinin, kararın hukuka uygun olması durumunda itirazın reddine, aksi durumda ise eksikliği tespit edip itirazın kabulüne karar vererek gereği için dosyayı mahkemesine iade etmesi gerekmektedir.
    İnceleme konusu somut olayda; sanık ... hakkında, katılana görevinden dolayı hakaret ettiği iddiasıyla, TCK’nın 125/3-a maddesi uyarınca kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın eylemi sabit görülerek, Mahkemece seçimlik cezalardan gün adli para cezası tercih edilmek suretiyle, sanığın 7.080 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sabıkasız oluşu, duruşmadaki tutum ve davranışları olumlu görülerek, bir daha suç işlemeyeceği kanaatiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
    Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri ve Yargıtay kararları doğrultusunda itirazı inceleyen merciin kararı hem usul hem de esas yönünden denetleyebileceği konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak sanığın iddianamede anlatılan ve twitter hesabından katılana göndermiş olduğu hakaret eyleminin tek suç oluşturduğu ve TCK’nın 125/3-a maddesinde düzenlenen görevliye hakaret suçunun seçimlik ceza içermesi nedeniyle mahkeme uygulamasının doğru olduğu, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun subjektif koşulunu değerlendirme yetkisinin, yargılamayı yapan mahkemenin takdirine ilişkin bir konu olup, itiraz merciince denetlenemeyeceği anlaşıldığından, yasal olmayan gerekçe ile itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce farklı gerekçeyle yerinde görüldüğünden,
    1.... ASLİYE CEZA MAHKEMESİNİN) 10/05/2013 tarihli ve 2013/199 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi