Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14135
Karar No: 2020/2420
Karar Tarihi: 28.02.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14135 Esas 2020/2420 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/14135 E.  ,  2020/2420 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14/10/2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, paydaşı oldukları 1013 ada 5 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşları...ve..."in toplam 1/4 paylarını 02.09.2014 tarihinde davalıya sattıklarını, satışla ilgili kendilerine noter bildirimi yapılmadığı gibi satış bedelinin de muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ileri sürerek tespit edilecek gerçek satış bedeli karşılığında, dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı payın iptali ile adlarına tescilini talep etmişlerdir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davadan haberdar olmadığını ve dava konusu payı 08.12.2014 tarihinde dava dışı üçüncü bir şahsa sattığını, ayrıca taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davacılar vekili, 13.04.2015 tarihli dilekçesi ile dava konusu payı yargılama sırasında davalıdan satın alan ..."nun davalı olarak davaya dahil edilmesini talep etmiş; bu pay devrinin de muvazaalı olduğunu ileri sürerek bu kez ..."na devredilen payın iptali ile müvekkilleri adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davacılar vekiline 27.01.2016 tarihli celsede, 08.12.2014 tarihli ikinci satış işlemindeki 120.000,00TL satış bedeli ile 2.400,00TL tapu harcı toplamını depo etmesi için iki haftalık kesin süre verilerek yatırılmadığı taktirde önalım hakkından vazgeçmiş sayılacakları ihtar edilmiş; 24.02.2016 tarihli son celsede de davacıların verilen kesin süre içerisinde önalım bedelini yatırmadıklarından önalım hakkından vazgeçmiş sayıldıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddi gerekmiştir.
    2)Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda, bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde, diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
    Önalım hakkına konu payın dava sırasında bir başka kişiye veya satışı yapan paydaşa satılması halinde, davacının 6100 sayılı HMK’nin 125. maddesi hükmü uyarınca seçimlik hakkı olduğundan dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, dilerse davasını tazminata dönüştürerek davalı hakkındaki davasını devam ettirir. Bu nedenle davacıya seçimlik hakkını kullanması için süre verilmelidir. Önalım hakkına ilişkin payın satış yapan önceki paydaşa dönmesi davacının ilk satışla doğan önalım hakkını kullanmasına engel değildir.
    Bu gibi hallerde, ilk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı önem kazanır. Önalım davası açıldıktan sonra davaya konu payı satın alan kimse, önalım davasının açıldığını bilerek kötü niyetle iktisap etmişse davacı, daha düşük ise ilk satış sözleşmesindeki satış bedeli ile, aksi halde son satış bedeli ile sorumludur. Davacının davayı yönelttiği kimsenin kötüniyetli olduğunu iddia etmesi halinde bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. İkinci satış fazla bedelle ilk satan paydaşa yapılmış ise o kimse ilk satışın tarafı olduğu için kötüniyetli olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca kötüniyetin kanıtlanmasına gerek yoktur.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı, dava konusu taşınmazdaki davalı ... adına kayıtlı payın, dava tarihi olan 14.10.2014 tarihinden sonra 08.12.2014 tarihinde davalı tarafından kötüniyetli olarak ve satış bedeli de yükseltilmek suretiyle dava dışı ..."na satıldığını ileri sürmüş ve davasını HMK’nin 125. maddesince son kayıt maliki ..."na yöneltmiştir.
    Önalım hakkına konu payın, dava dışı önceki paydaşlar ... ve ... tarafından toplam 80.000,00TL bedelle davalı ..."a satılmış olması ve dava açıldıktan çok kısa bir süre sonra davalı tarafından önceki satış bedelinin %50 fazlasıyla (120.000,00TL) son kayıt maliki ..."na satış yoluyla devri, ikinci satışın davacıların önalım hakkını bertaraf etmeye yönelik muvazaalı bir işlem olduğunu göstermektedir.
    Bu durumda, mahkemece, davalı ..."a yapılan ilk satış bedeli ile tapu harç ve masrafları toplamının depo edilmesi için davacı tarafa uygun bir süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ikinci satış bedeli ile tapu harç ve masrafları toplamının önalım bedeli olarak kabul edilmek suretiyle verilen kesin sürede yatırılmadığından söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.02.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi