Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/29044
Karar No: 2020/5760
Karar Tarihi: 04.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/29044 Esas 2020/5760 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/29044 E.  ,  2020/5760 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2005 yılı Ocak ayında davalıya ait işletmede çalışmaya başladığını ve son olarak 08/19 saatleri arasında pompacı olarak çalıştığını, 1.240.-TL ücret aldığı halde ücretlerinin sigorta kayıtlarına eksik ve asgari ücret alıyormuşçasına bildirildiğini ve fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve karşılığının da ödenmediğini, 2010 yılı Eylül ayında keyfi olarak giriş çıkış yapıldığını, bir kısım alacaklara mahsuben kendisine 4.350 TL ödendiğini ve elinden baskıyla gerçeği yansıtmayan bir ibraname alındığını, işletmede iş müfettişlerince yapılan inceleme sonrasında da 2013 Aralık ayında işverence fazla mesai ücretlerine mahsuben 9.500 TL ödendiğini, müvekkilinden işletme müdürü tarafından aralıklarla 5-6 tane imzalı boş belge ile 3-4 tane imzalı boş senet alındığını, müvekkilinin 27/03/2015 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davalı işverence gönderilen 07/04/2015 tarihli cevabi ihtarnamede ise 27-31/03/2015 tarihlerinde işe gelmemesi nedeniyle sözleşmenin işverence feshedildiğinin belirtildiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 25-26/03/2015 tarihlerinde raporlu olduğunu, 27/03/2015 tarihinde itibaren işe gelmediğini, bu durumun tutanağa bağlandığını, müvekkilinin ihtarnameden ve içeriğinden haberdar olduğu günün ihtarname keşide tarihinden sonra olduğunu, davacının bildirim süresine uymadığını, işi bıraktıktan hemen sonra başka bir iş yerinde çalışmaya başlamasının feshi önceden planladığını gösterdiğini, 03/04/2015 tarihinde ücret alacağının tam olarak ödendiğini ve müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davacının işe giriş çıkışının keyfi yapıldığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, el yazısı ile yazdığı istifanamesinin bulunduğunu, savunarak davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının talep edebileceği kıdem tazminatı ve yıllık izin alacak miktarı uyuşmazlık konusudur.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi uyarınca halen yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında, işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı def"inin ileri sürülmesi halinde, önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz.
    İşçinin iş sözleşmesi feshedilmediği halde çeşitli sebeplerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar kanuni faiziyle birlikte mahsup edilmelidir.
    Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; davacının 18.01.2005 - 31.08.2010 ve 27.09.2010 - 31.03.2015 tarihleri arasında davalı ait iş yerlerinde çalıştığı, ilk döneme ilişkin davalı tarafça sunulan 31.08.2010 tarihli, davacı imzasını içerir ve el yazısı ile kaleme alınmış, 18/01/2005-31/08/2010 dönemi çalışmalarından doğan kıdem tazminatı alacağı 4.121,75.-TL’yi aldığına, bu süre içerisinde kullanması gereken tüm izinleri kullandığına, ücretlerini aldığına ve fazla mesai çalışması yapmadığına dair ibraname suretinin ve anılan tutara ilişkin davacının imzasını içerir kıdem tazminatı bordrosunun sunulduğu, mahkemece bu belgeye istinaden davacının ilk dönem çalışmasının tasfiye edildiğinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Ancak İhbar öneli verilmeksizin ya da ihbar tazminatı ödenmeksizin yalnızca kıdem tazminatının ödendiği çalışma dönemleri yönünden tasfiye esası kabul edilmemeli, ödenen tutar avans kabul edilerek faizi ile birlikte mahsup edilmelidir. Belirtilen sebeplerle; bilirkişiden değer verildiği belirtilen belgeler yönünden denetime elverişli ve açıklayıcı bir ek rapor aldırılarak, her bir dosya bakımından açıklanan hususlar da dikkate alınmak suretiyle dava konusu alacaklar yeniden hesaplattırılmalıdır.Hatalı bilirkişi raporuna itibarla sonuca gidilmesi isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi