MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesi ile ... İlçesi, ... Kasabasında kain sınırları bildirilen yaklaşık 2682 m2 taşınmazın evveliyatının kadim ziraat arazisi olduğunu ve eklemeli zilyetlik suretiyle 50 - 60 yılı aşkın süredir nizasız, aralıksız kullanıldığını, imar ihyasının tamamlandığını, halen üzerinde 4 adet ev ve zeytin, badem, portakal ve limon ağaçları olduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığını bu nedenlerle TMK’nın 713. maddesi uyarınca müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece davacıların davasının kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu ... İlçesi, ... Beldesinde bulunan ve harita kadastro mühendis...."in 18/11/2013 tarihli krokili raporunda (A1) ile görülen 618,18 m2 ile (A2) ile görülen 1062,02 m2"lik kısımların davacılar adına ayrı ayrı eşit 1/5"er hisse itibari ile tapuya kayıt ve tesciline, (A3) ile görülen kısma yönelik davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından taşınmazın bilirkişi raporunda (A1) ve (A2) harfleri ile gösterilen kısımlarına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tesciline yöneliktir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 12/08/1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 07.07.1957 tarihinde kesinleşmiş dava konusu taşınmaz tescil harici bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 10/11/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.