17. Hukuk Dairesi 2017/167 E. , 2017/7520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacılar vekili; davacılar ... ve ..."in annesi, ..."in resmi nikah olmadan yaşadığı eşi ..."nin davalı ..."ın sürücüsü olduğu araçla çarpışması sonucu vefat ettiğini, bu kaza sırasında ..."in de yaralandığını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacılar ... ve ... için 20.000,00 TL"şer ve ... için 10.000,00 TL olmak üzere 50.000,00 TL manevi ve 2.000,00 TL maddi tazminat ile ..., ... ve ... için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan (Güvence hesabı manevi tazminattan muaf tutulmuş) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 28.01.2014 havale tarihli dilekçe ile dava değerini ... için 53.600,65 TL, ... için 11.225,74 TL ve ... için 24.934,47 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili; davalının ... 3. Noterliğince düzenlenmiş 18/08/2005 tarihli 10840 nolu vekaletname ile galericilere satış için vekaletname verdiğini, bu tarihten itibaren de davalının bu araç ile hiçbir bağı kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili; aracın zorunlu trafik ... poliçesinin olup olmadığının araştırılması gerektiğini, poliçe limiti ve sürücünün kusuru oranında sorumlu olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ve davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Davacılar vekili birleşen davada gerçekte sürücü olduğu anlaşılan ..."ın haksız fiili nedeniyle adına velayeten, aile başkanı sıfatıyla asaleten babası ... aleyhine açtığı davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacılar ... ve ... için 15.000,00 TL"şer ve ... için 10.000,00 TL olmak üzere 40.000,00 TL manevi ve ... ve ... için 1.000,00 TL manevi tazminatın; ..., ... ve ... için 3.000,00 TL maddi tazminat ile ..., ... ve ... için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı ... yönünden davanın reddine; davacılar ..., ... ve ..."in maddi tazminat taleplerinin reddine; davacılar ..., ... ve ..."in maddi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı ... için 53.600,65 TL, ... için 11.225,74 TL, ... için 24.934,47 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 01/03/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (... hariç) müştereken ve müteselsen tahsili ile davacılara verilmesine, (Trafik Sigortası Garanti Fonunun sorumluluğu teminat miktarı ile sınırlı olmak üzere); davacılar ...,... ve ..."in manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile ... için 3.000,00 TL,... için 5.000,00 TL, ...için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/03/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."tan müştereken ve müteselsen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Asıl ve birleştirilen davalar, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, infazda tereddüt oluşturacak şekilde asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması doğru görülmediğinden, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş, her bir dava için iddia ve savunmalar irdelenip gerekçelendirme yapılarak, sonrasında da asıl ve birleşen davalar için ayrı ayrı hüküm kurmak olacaktır.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı ... vekili ve davalı Güvence Hesabı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı ... vekili ve davalı Güvence Hesabı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve davalı Güvence Hesabına geri verilmesine 11.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.