Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3608
Karar No: 2013/5586

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/3608 Esas 2013/5586 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/3608 E.  ,  2013/5586 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin iki adet faturaya dayalı toplam ....000,00 TL tutarındaki alacağının işlemiş faizi ile birlikte tahsili amacıyla aleyhinde başlatılan ... takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 ... inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin takibe dayanak teşkil eden faturalardan dolayı davacı tarafa bakiye ....430,00 TL bir borcu kaldığını, bu meblağı da ... dosyasına ödediklerini, bunun dışında herhangi bir borcu kalmadığını savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, ödeme def"inde bulunarak temel ilişkiyi kabul eden davalının takibe konu fatura bedellerini ödediğini ispat etmek zorunda olduğu, davalının ticari defterlerinde kapanış kaydı bulunmadığından lehine delil teşkil edemeyeceği, davalı tarafından dosyaya sunulan ....000,00 TL bedelli ........2010 tarihli çekin fatura tarihlerinden sonra keşide edilmiş olduğu, bu durumda BK"nın 86. maddesi gereği yapılan bu ödemenin faturalardan kaynaklı borçtan mahsubu gerektiği, bu ödemenin aynı zamanda davacı tarafından da kabul edildiği, davalının geriye ....000,00 TL borcu kaldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin ....000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, %40 ... inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    ...) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    ...) Taraf vekillerinin temyiz itirazları yönünden;
    Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, üç farklı bilirkişiden rapor alınmış, ancak daha sonra bu raporlara itibar edilmeyerek ve edilmeme gerekçesi de karar yerinde değerlendirilip, tartışılmaksızın sonuca gidilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 266/.... (1086 sayılı HUMK"nın 275.) maddesi "Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" hükmünü içermektedir. Aynı Kanun"un 282. (1086 Sayılı HUMK’nın 286.) maddesinde belirtilen bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı ve hakimin
    bilirkişi raporunu serbestçe takdir edeceği hükmü, HMK"nın 281. (HUMK"nın 283.) madde hükmü uyarınca bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama alabileceği veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabileceği şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa, hakimin bir kez bilirkişi incelemesine karar verildikten sonra bundan dönerek uyuşmazlığın çözümünün hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki ve mesleki bilgi ile çözümlenebileceği kabul edilemez. Kaldı ki, somut uyuşmazlık çözümünde bilirkişinin rey ve mütalaasına başvurulmasını zorunlu kılar niteliktedir.
    Davacı taraf, davalının ........2010 tarihli ödemesini de hesaba katarak, iki adet faturadan kaynaklanan bakiye alacağının tahsili için takibe başladığını ve işçilerin yemek bedelinin kendisi tarafından ödeneceğine ilişkin bir anlaşma olmadığını, yemek bedellerine ilişkin belgelerdeki imzaları kabul etmediğini, bir kısmında da imza bulunmadığını beyan etmiş, davalı da, davacının işçilerinin yemek bedellerinin kendisi tarafından ödendiğini, bu ödemelerin de hesaba katılması gerektiğini savunmuş ve bilirkişi raporlarına karşı da aynı gerekçelerle itirazda bulunmuştur. Bu durumda, mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme getirtilip, işçilerin yemek bedelllerinin kim tarafından ödenmesi gerektiği hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra, ayrı bir bilirkişiden, önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek ve itirazları cevaplandıracak nitelikte, gerekçeli, açıklamalı ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    ...)Davalı vekilinin temyizi itirazları yönünden;
    İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır.
    Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden;davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
    Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
    Yasal dayanağını İİK"nın 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının ... takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun ... takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
    Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir(İİK.m.67/...). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla , burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar
    verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan ... inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
    Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi, takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da, ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur.
    ... takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Dolayısıyla, takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Aynı ilke, ... Hukuk Genel Kurulu’nun ........2003 gün ve ...-589 E, 645 K; ........2011 gün ve ...-532 E, 640 K; Dairemizin 07.02.2013 tarih ve 2012/5291 E, 2013/634 K sayılı ilamlarında da benimsenmiştir. Mahkemece, davalı tarafça, ... takibinden sonra ve dava tarihinden önce ....700,00 TL"lik kısmın ödenmiş olduğu dikkate alınarak asıl ve işlemiş faiz alacağının dava tarihi itibariyle belirlenmesi, ...-inkar tazminatının da bu tutar üzerinden hesaplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönün gözden kaçırılması doğru olmamıştır.
    ...)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin vekalet ücretine ve ... inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....09.2013 tarihinde karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi