6. Ceza Dairesi 2020/4105 E. , 2020/4776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık tarafından ilk kez 26.01.2015 tarihinde ve sonraki tarihlerde verilen eski hale getirme, infazın durdurulması ve temyiz istemine ilişkin dilekçelerde; cezaevinde olduğu ve yeri de belli olduğu halde kararın kendisine tebliğ edilmediğinin, infazının durdurularak temyiz hakkının geri verilmesini istediğinin belirtildiği, eski hale getirme hususunda karar verme yetkisinin 5271 sayılı CMK’nın 42/1. maddesine göre hükmü temyizen incelemekle görevli Yargıtay"ın ilgili dairesine ait olduğu, bu nedenle mahkemenin 22.04.2016 tarih, 2005/298 Esas ve 2008/361 Karar sayılı ek kararının hukuki değerden yoksun olması sebebiyle kaldırılarak yapılan incelemede:
Yokluğunda verilen 18.03.2008 tarihli kararın daha önce usulüne uygun herhangi bir tebliğ yapılmadığı halde Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca 26.06.2008 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildiği, aynı zamanda UYAP üzerinden yapılan incelemede tebliğ tarihinde sanığın 26.01.2015 tarihli dilekçesinde de belirttiği üzere ceza infaz kurumunda olduğunun anlaşılması karşısında; eski hale getirme istemi yerinde olduğundan, sanığın öğrenme üzerine 26.01.2015 tarihinde yaptığı temyiz istemi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK"nın 7/2, 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddeleri ışığında; sanığın eylemine uyan ve zamanaşımı bakımından lehine olan 765 sayılı TCK"nın 493/1. maddesine uyan hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanun’un 102/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık asli dava zamanaşımının karar tarihi olan 18.03.2008 tarihinden, Dairemizin inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.