5. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2446 Karar No: 2020/9217 Karar Tarihi: 25.02.2020
Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/2446 Esas 2020/9217 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanık zimmet suçu nedeniyle zincirleme olarak güveni kötüye kullanma suçunu işlediği kabul edilerek mahkum edilmiştir. Ancak, tayin edilen ceza miktarına göre yasal koşulların bulunmadığı gerekçesiyle sanık müdafin duruşmalı inceleme talebi reddedilmiştir. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptaline ilişkin kararının infaz aşamasında nazara alınması gerektiği belirtilmiş ve sanık hakkında hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar hak ve yetkileri kötüye kullanma yasağı konulması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda ayrıca, davaya katılan kurumların kendilerini ayrı vekil ile temsil ettirdiklerinden dolayı vekalet ücretlerinin sanıktan alınarak ayrı ayrı kurumlara verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Detaylı kanun maddeleri ise TCK'nın 53/1-a ve 53/5. maddeleri ile CMUK'ın 318, 321 ve 322. maddeleri olarak belirtilmiştir.
5. Ceza Dairesi 2019/2446 E. , 2020/9217 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Zimmet HÜKÜM : Eylemin zincirleme olarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Tayin olunan ceza miktarına göre yasal koşulları bulunmadığından sanık müdafin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin duruşmasız yapılmasına, başvurularının kapsamına göre incelemenin katılan ... vekilinin vekalet ücretine hasren, sanık müdafin ise mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Karar başlığında katılan Hazinenin müşteki olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası kabul edilmiş, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün bulunmuş, yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ile adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması ise aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak; Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olması ve davaya katılan Hazinenin ayrı bir vekille temsil edilmesi karşısında, katılan ... lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafi ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının vekalet ücreti ile ilgili 8 numaralı bendinin "Katılan kurumlar kendilerini ayrı vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT"ye göre belirlenen 3.000"er TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak ayrı ayrı katılan kurumlara verilmesine," şeklinde değiştirilmesi suretiyle eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 25/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.