12. Ceza Dairesi 2015/14739 E. , 2016/761 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2015/288927
Mahkemesi : Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 03/04/2012
Numarası : 2012/435 Değişik iş
Taksirle yaralama suçundan sanık Ş.. P.."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 89/4 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 53/6. maddesi gereğince sürücü belgesinin 1 yıl süreyle geri alınmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2012 tarihli ve 2010/98 esas, 2012/21 sayılı kararına vaki itirazın reddine ilişkin Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2012 tarihli ve 2012/435 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği hallerde dahi, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 08.05.2013 tarihli ve 2013/7185 esas, 2013/18774 sayılı kararı ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarihli ve 2013/15 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, itiraz merciinin hem maddi olay hem de hukuki yönden inceleme yapabileceği, bu bağlamda, dosya kapsamına göre, mahkemece bilinçli taksirle hareket etmediği kabul edilen sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçunun 5237 sayılı Kanun"un 89/5.maddesinde yer alan “Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.” şeklindeki hükme nazaran şikayete tabi olduğu, ancak, mağdurların yargılama sırasında alınan ifadelerinde olay nedeniyle şikayetlerinin bulunmadığını ifade etmeleri karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 03.08.2015 gün ve 51331 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.09.2015 gün ve 2015/288927 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; mağdur sürücü A..."in, yönetimindeki otomobil ile açık havada, gece vakti, aydınlatması bulunmayan meskun mahalde, bölünmüş, tek yönlü, asfalt kaplama, yüzeyi kuru, 7 metre genişliğindeki, düz ve eğimsiz devlet yolunu takiben üç yönlü kavşağa doğru seyir halindeyken, gidişine göre sağ tarafındaki kağıt deposundan kontrolsüzce şeridine giren alkolsüz ve ehliyetli sanık Şeref idaresindeki tıra bağlı çekicinin sol lastik kısmına, aracının ön kısmıyla zeminde 27 metre fren izi bırakıp, çarpması neticesinde; mağdur sürücünün ve mağdur sürücünün otomobilinde yolcu olarak bulunan eşi mağdur S..."in hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyen kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanarak, mağdurların kovuşturma evresinde sanığa yönelik şikayetlerinden vazgeçtikleri olayda, bilinçli taksir koşullarının bulunmaması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 73/6. maddesi uyarınca sanıktan vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulup, kabul etmesi halinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 89/5. maddesi gereğince soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olan taksirle yaralama suçundan dolayı düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 89/4 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 53/6. maddesi gereğince sürücü belgesinin 1 yıl süreyle geri alınmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2012 tarihli ve 2010/98 esas, 2012/21 sayılı mahkumiyet kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 22.01.2013 gün ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararında vurgulandığı üzere, sanığın taksirle yaralama suçundan dolayı hakkında verilen kararın hakkaniyete aykırı olduğuna ve kusuru olmadığı halde cezalandırılıp, sürücü belgesinin geri alındığına yönelik başvurusu üzerine, itiraz merciince, CMK"nın 231. maddesinde sayılan koşulların bulunup bulunmadığının tespiti yanında, itiraza konu karar hem maddi hem de hukuki yönden değerlendirilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını etkileyecek hukuka aykırılık saptanması halinde gerekçesi de gösterilmek suretiyle itiraz kabul edilip, yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, mağdurların şikayetlerinden vazgeçtiklerini gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesi suretiyle öğrenen ve açıkça vazgeçmeye karşı koymayan sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararda, “usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediği” şeklindeki gerekçeden yoksun ibarelere dayalı olarak itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2012 tarihli ve 2010/98 esas, 2012/21 sayılı kararına vaki itirazın reddine ilişkin Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.04.2012 tarihli ve 2012/435 değişik iş sayılı sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde Ağır Ceza Mahkemesince buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.